uzun bir aradan sonra sevgilimle gezmeye çıktık. bizim gezmeler 3-4 ayda bir olduğu için biryerde duramıyoruz. çıktığımız zaman kafa nereye biz oraya :)
sonraki gün ayaklar pelt tabi !
birde ben güzel görüncem diye topukluyla çıktıysam iki kat pelt duruma geliyorum :)
ilk durak mecidiyeköydeki simit salonunda kahvaltı. bir güzel karnımızı doyurduktan sonra ver elini rumeli hisarı. burada gezerken hisarın yanında bir bank gözümüze çarptı. gittik mangal yanıkları vardı yerlerde herhalde akşamcıların yani şarapçıların yeri diye düşündük. yalnız süper bir yer bulmuşlar valla !
beleş tepe :)
manzara nefissss
gezine gezine sahile indik. sahilde biraz oturup muhabbet ettik. bayılırım deniz kıyısında konuşmaya :)
bende maaşallah ogün bir çene neredeyse hiç susmadım :)
sevgilim biraz durgundu ben bu durgunluğu iki misli konuşarak kapadığıma inanıyorum :)
bu kadar oturmak yeter !
sohbet ede ede yürüdük kaç durak yürüdük Allah bilir. yorulunca otobüse bindik. yolda sevgilimin gözüne birşey çarptı ve tuttuğu gibi beni beşiktaşta indik. iyikide inmişiz.
gezinti çanakkale müzesine girdik. bir minibüsü müzeye çevirmişler o dönemden kalma asker botlar , silahlar, kılıçlar , telefonlar... hepsini tek tek inceledik. yolunuz düşerse uğrayın derim.
oradan üsküdara geçtik. mihrimah sultan camiyi daha önce görmemiştim görmek istedim ve gittik. bayıldım çok güzelmiş. pencereleri bir harika. birde yılda 2 kere olan bir camiden güneşi görürken karşıdakinden ay'ı görmeyi çok istiyorum bakalım kısmet.
buradan çıkınca baktık tam gün batıyor koştur koştur kız kulesine. tam kız kulesinin karşısındaki sedirlere oturduk romantik romantik :)
gün batımı izlemek için güzel bir yer...
hatta bir ara çocukluğumda çok sık yaptığım şeyi sevgilimede yaptırdım :)
bulutları benzettik :)
çok severim bulutları benzetmeyi...
üsküdardan marmaraya binip sirkecide indik . bu marmarayda başıma birde hıçkırık ile ilgili bir şey geldi bir sonraki yazımda yazıcam kesinlikle.
sirkeciden son durağımız olan cihangire gittik. çaylarımızı yudumlayıp hoş sohbetlere devam ettik. taksime çıktığımızda canımız tatlı çekti. girdik bir tatlıcıya satıcı işi iyi biliyor bir diller bir diller . sevgilim kabak tatlılı sütlü tatlıyı ben ise kestaneli sütlü tatlıyı seçtik. masaya gele gele bildiğimiz muhallebi üstüne sıkılmış kabak tatlısı , aynı muhallebi üstüne incecik doğranmış kestane şekerleri vardı. bizde bunlara dünyanın parasını ödedik. eee turist yeri yani...
evde aynısını yaparım ben hemde daha güzelini :)
neyse yinede güzeldi tatlılar...
gezimizde burada son bulmuştur :)
mutlu bir şekilde :)
ne güzel avarelik,keşke edirnekapı'da ki 'minrimah sultan cami'sine de gitseydiniz.
YanıtlaSiltevsiye ediyorum 21 mart'da gidin mihrimah'ın doğum günü:))
sevgiler
biliyorum o efsaneyi ama malesef hepo tarihte çalıştım umarım bir gün nasip olur :)
Sil