12 Temmuz 2013 Cuma

help - yardımcı - duyguların rengi

geçenlerde '' help '' (duyguların rengi) filmini izledim. çok güzel bir filmdi. Amerikan'ın Mississippi eyaletinde 1960'lı yıllarda geçiyor. birbirinden farklı 3 kadının hikayesini anlatıyor. birisi okulunda çok başarılı herkes ondan çok şey beklerken o gazeteci olmayı tercih ediyor bütün etkenlere rağmen. ikincisi dinine bağlı , çocuğu öldükten sonra hayata küsmüş bir hizmetçi. üçüncüsü iyi yemekleri ile ünlü , evinde kocasından dayak yiyen bir kadın. bunlar olaylar kapsamında bir araya geliyor , hikayelerini anlatıyorlar (zorlu bir dönem geçirdikten sonra) ve bir kitap çıkıyor ortaya. böylece o dönemdeki soğuk savaş bir anlama azalmaya başlıyor.

evlerini ''siyahi'' insanlara temizletiyorlar , onda sorun yok çünkü hizmetçiler.
yemeklerini ''siyahi'' insanlara yaptırıyorlar , bundada sorun yok.

çocuklarına bütün gün ''siyahi'' insanlar bakıyor.

o çocuklar annelerinden daha çok bu insanlarla vakit geçiriyorlar bir nevi annelik yapıyorlar. gerçek anneleri sadece canları çocuk sevmek istediklerinde kucaklarına alıp iki pış pış yapıp tekrar bırakıyorlar. bunda yine hiç sorun yok çünkü çocuk bakmak zor bir iş ve dedikodu yapmaktan fırsatları yok.
iş tuvalete gelince aynı tuvalete giremiyorlar çünkü mikrop saçıyorlarmış!!!
onunla birlikte yemek yemekmi ıyyy düşünemiyorlar bile...
renk savaşı...
ne kadar inciltici bir durum.
insan yerine konulmuyorlar.
ikinci sınıf insan muamelesi...
film sonu iyi bitiyor , renk savaşı biraz olsun bitiyor gibi.
filmden sonra şöyle bir düşündüm. şu renk savaşında kimbilir kaç insan hayatını kaybetti. ölenlerle birlikte kaç aile yıkıldı, kaç kişinin canı yandı...

aslında hala bu savaş eskisi kadar olmasada devam ediyor. sadece Amerika da değil heryerde !
oturduğum yerde çingeneler vardır.
apartmanları çingeneler siler.
evleri temizlemeye çingeneleri çağırırız.
yani temizlikçi olarak bizdede kabulumuz ama iş yemeye gelince bizde iğreniyoruz maalesef.

küçük bir çocukken hiçbirimiz renk ayrımı yapmadan her insanı severiz. bunlar bize sonradan öğretilen şeyler. bende bazen yapıyorum , yapmıyorum desem yalan olur. kendimi bu konuda çok dizginlemeye çalışıyorum. bazen başarılıda oluyorum. en azından tiksinç gözle bakmıyorum. yaşlı teyzelere sarılıp evlerine kadar bırakabiliyorum.
bu yaptığımız davranışlar insanlık için büyük bir ayıp !!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

bunlarada bakın :)

link