30 Aralık 2015 Çarşamba

çok korktum çok...


bebeğimi sallamaya o kadar karşı bir insandım ki...
hamileyken yok ben asla sallamam.
ne ayakta mı yok daha neler çocuğu aptal yapamam bile bile ya...
ne battaniyeyle mi eee o dahada tehlikeli resmen sallarken havaya uçuruyorlar görüyorum ben asla...
asla asla asla...

ta ki bebeğim gaz sancısından tıkanana kadar. bir gece yok böyle olmayacak dedi annem ve ayağına aldı. tamam eyvallah bu kadarla kalsa iyi tam 1 ay sonra ayakta kesmedi gaz sancısını bu sefer anneme ben yalvardım anne battaniyeyle sallayalım mı ?

gün içinde fazla sallamamaya özen gösteriyorum ama heyheyleri geldi mi bir türlü susmuyor hep morarıyor ağlamaktan mecburen sallıyoruz bizde.

az önce yine salladım mecburen çünkü tam beş saatten beri uyumadı ve uyuyamadığı için ortalığı birbirine kattı ağlamaktan. babasıyla salladık tam ben hayatım yeter bu kadar odasına götürelim diyecektim ki elim kaydı !
bu anı ömrümden mümkünse silmek istiyorum ...
Allah tan verilen güç sayesinde çocuğu yere çok fazla çarpmadan neredeyse havada tuttum ama yüreğim yandı sanki :(
tabi selim'de çok ağladı yavrum...
çok korku zaar..

bir yanda selim ağlıyor bir yanda ben :(
babası yapma nevra diyor saçmalama bir şey olmadı işte çocuğa ama ben durduramadım bir türlü kendimi.

neyse şükür ki hiç birşey olmadan atlattık...
Allah a binlerce şükürler olsun ...

24 Aralık 2015 Perşembe

minik meleğimin eve ilk gelişi ve isim konması

hastane ortamından o kadar çok sıkıldık ki bir an önce eve gelmek istedik. tabii doktor izin vermeyince çıkışıma paşa paşa kaldık hastanede. neyse ki o mesut gün geldi ve evimize minik yavrumla döndüm:)

öğleden sonra anneannem , dedem ve teyzem geldiler İstanbul ' dan. hem bebeği görmeye hemde isim koymaya. dedem bebeğime ismini koyarken birde takma ad ekledi sultan :)

siz söylemezseniz söylemeyin ben ezanlanda okumayacağım ama sultan'ı da ekleyeceğim dedi. bizde birşey diyemedik. böylelikle benim oğlumun adı sultan ahmet selim oldu :)

her telefon açtığında ilk o soruluyor filan. hatta beni uyarıyor sakın yanında yatma , sakın bunu yapma , sakın şunu yapma diye.
dedem çok sevdi bu sultan ahmet selim 'i çokk :)

21 Aralık 2015 Pazartesi

ahmet selim'e hazırlıklar yapmıştık bir zamanlar :)

selim'e hazırlık benim için çok heyecanlı bir alışverişti :)

karnımda büyüyen o müthiş varlık kendini hissettirmesiyle dünyam değişti. hep böyle derlerdide inanmazdım. inanın ki öyleymiş :)

onun için oda seçmek ,kıyafet seçmek , oyuncak seçmek dünyadaki en harika şey :)

tabii bütçeyide ayarlamak şart...
bebeğimin çoğu şeyini işteyken yani atılmadan 2 gün önce almıştım. hatta annem hala şöyle der canım iyikide almışız yoksa sen ödenmez diye çocuğa birşey alamazdık. bir bakımada öyle herşeyde bir hayır var derler ya doğru. ben işten çıktıktan sonra nerdeyse hiç bir şey almadım. anca mecburi şeyleri aldım. iyikide o zaman almışım yoksa evladımın hiç birşeyi olmıyacaktı. hee öylede büyümeyecekmiydi tabiiki büyeyecekti ama ne bileyim benim içimde uhte kalacaktı bir çok şey...
elimde avucumda ne varsa bozdurup borcumuzu ödüyoruz işte...
neyse kasvetli havadan kurtulalımda bebeğimin odasına göz atalım derim ben :)

odaları araştıra araştıra bir hal olan ben en sonunda hem çok uygun hemde bence çok güzel bir oda buldum. internette fiyatlar ayyuka , eee mağazalara gidiyorsun fiyatlar almış başını gitmiş. alt tarafı bir beşik en ucuzu 650 tl yuh yani. ben üstüne 100 tl daha koyarak oda aldım yahu.
ikea da hensvık modelini çok beğendim internette.sevgilim ve anneme de gösterdim onlarda çok beğendiler.  hemen annemle gidip baktık ve aldık.
içindeki nevresimimizi funna baby den aldım. oğluma oda yaparken konseptimizi kuzu olarak belirlemiştik ama nevresim takımını görünce çok beğendim ve konseptimiz kuzu ,bulut , yıldız oldu :)
gardırobun içini düzenlemek ayrı bir keyifti zaten :)
ilk koyduğumda bu kadar boştu yaklaşık bir hafta sonra doldu. hele mevlütten sonra saolsunlar gelen hediyelerle dolup taştı :)
bu da kitaplığımız ve alt değiştirme masamız . kitaplar benim çocukluğumun kitaplarıydı şimdi ahmet selim'e kaldı :)

bunların yeni hallerini başka bir yazıda paylaşırım...



 anneannesi de bunları ördü kuzucuğuma...
bir gün alışverişe gittiğinde annem bu çocuk çantasıyla döndü . annecim bak ne aldım dedi çocuk çantası hemde kapluşlu ne güzel dimi... gerçi bunu kullanmasına ooo daha çok vakit var ama annem dayanamamış almış :) bunu kullanacağı güzel günleri olsun inşallah :)


bunlarıda ben aldım oğluma ...
yakışıklı oğlum hep şık olsun diye :)
serra ablası da kuzu temamıza uygun bu çerçeveyi hediye etti bize şu an kitaplığımızın baş köşesinde duruyor :)

oğlum artık yukarıdaki kıyafetlerin içine oluyor :)
ve ben bunları gördükçe çokkk mutluyum :)
bu arada ahmet selim'e hala bir sürü hazırlık var :)

19 Aralık 2015 Cumartesi

şanssız hamilecik :(

biraz şanssız bir kızım herhalde.
neden mi ?
işten çıkarıldım çünkü !!!
paraya ihtiyacımızın artacağı bu dönemde işsiz kalmak tarifsiz...

( yaklaşık 5 ay önce kadar işten çıkarıldım o zaman bloğuma yazamadığım için şimdi defterimden bloğuma geçiriyorum yazımı. )

kendimize yetecek kadar geçiniyorduk. lakin işsiz kalmamla birlikte tepetakla olduk diyebilirim.
eee bu hamile halimle kimse iş vermeyeceğine göre evdeyim. nasip böleymiş hayırlısı buymuş dedim elimde başka türlüsü gelmediki.

işten çıkarılmam ise şöyle oldu :
fabrikada hep bir dedikodu dönüyordu toplu çıkartma olacakmış diye herkes tedirgin tedirgin bekliyordu. bu dedikodular ayyuka çıkınca patron bizimle toplantı yaptı evet çıkartma olacak herkes kendine iş aramaya başlasın diye. ben nasıl üzüldüm bebeğim geliyor bir sürü masraf var eee zaten daha yeni evlendim kredi borcumuz var kafamda bu tilkiler dönüp duruyor. sonra patron sorusu olan varmı dedi bende hadi diğer işçiler kendilerine iş buldular ya hamileler ne olacak dedim bize kimse iş vermezki . patrondan gelen yanıt içimi serinletti hamileleri çıkartacak kadar adi ve şerefsiz değiliz o yüzden sen korkma hamileler işten çıkartılmıcak...
bende bu konuşmaya güvenerek hafta sonu çıktım bebeğim için gerekli ne varsa aldım. ikea dan bebeğime oda aldım. sonra hello baby mağazasından bebeğim için kıyafetler sağlık gereçleri aklınıza ne geliyorsa lazım olan aldım. nasıl olsa işten atılmıcam ya güvendim bir kere...
pazartesi işe bir geldim duydumki toplu çıkarım bugün olacakmış...
ismi okunanlar lütfen burada kalsınlar diğerleri işlerinin başına dendi :( içim bir kötü oldu :(
liste okunmaya başlandı ve ding dong benim ismimde okundu...
beynimden kaynar sular indi resmen...
onca insanın içinde ağlamamak için kendimi zor tuttum...
maddi durumumu bilenler geldiler yanıma üzülme diye...
eşime haber vermek için telefon açtım ve direk ağlamaya başladım zaten hemen anladı işten çıkarıldığımı. telefonda sırf ağlıyorum hiç konuşamadım. bir kaç dakika ağladıktan sonra hayatım lütfen beni güldürecek şeyler söyle hala işteyim herkesin içinde ağlamak istemiyorum diyorum ama bir yandanda ikigözüm iki çeşme...
neyse verdiler elimize kağıtlarımızı eşimin yanına zor attım kendimi eşimin yanına zor attım ağlaya ağlaya. eşim tam beni sakinleştirdi anneme haber vermek için aradım. anneciğimin sesini duyar duymaz yine krize girdim ağlamaktan. o gün ve yaklaşık 1 ay kadar aklıma geldikçe ağladım...

beni söz verdikleri halde hamile hamile işsiz bıraktılar ya diyecek bir şeyim yok...

bebeğim kısmetinle gelsin...

çok zor zamanlar bekliyor bizi ailecek ama umarım bunlarıda atlatırız...

18 Aralık 2015 Cuma

doğum ...

13.10 2015
sevgili oğlum doğdu :)
lakin biraz fazla zor oldu !
ölüyorduk !!!
son anda kurtulduk... ŞÜKÜRLER OLSUN Kİ...

her ay kontrole gidiyoruz ya gayet normal oğulcuğum ama son zamanlarda açılma başlıyormuşya birde ufaktan ufaktan sancılar işte onlar bende hiç olmadı. doktorda bana herşey normal ama neden böyle anlamadım dedi. 1 hafta daha zaman tanıdı ve bu süre zarfında doğum olmazsa sezeryan dedi çünkü bebeğimin anca o zamana kadar suyu yetermiş. ama ben nasıl inat yapıyorum yok hayır illede normal doğum olacak benim çocuğum normal yollardan sağlıklı bir şekilde gelicek diye. doktorda bana canım ben beklemek isterim ama bebeğin suyu azalmış yoksa bebek riske girer dedi. öyle deyince çok korktum ! neyseki konuşarak ortak yolu bulduk...
doktorun dediği gün ayın 12. sinde pazartesi sabahı saat 06:00 da hastaneye yatış yapılacak ve suni sancı verilerek normal doğum yolu açılmış olacak. bende tamam dedim ve başladık gün saymaya ama doktorun dediği normal doğumu destekleyen ne hareketler ne yürüyüşler ne banyolar yaptım aklınız durur.bekle bekle bir türlü sancı gelmedi ve doktorun dediği gün ve saatte hastaneye yatış yaptım. yatış olduğu gibi hemen suni sancı verilmeye başladı ve bana bol bol yürümem tembihlendi.
ay ben ne güzel yürüyorum hiç oturmuyorum hatta çömelip kalkıyorum daha kolay açılma olsun diye. kolumda serum ben hop orada hop burada ...
anneme dedim ki annecim valla ben hiç birşey hissetmiyorum sanırım benim acı eşiğim yüksek ne güzel kolay olucak. öğlene kadarda gerçektende böyle gitti . öğleden sonra sancılar peş peşe gelmeye başlayınca ölücem zannettim. habire nst cihazına bağlayıp duruyorlar ve açılma varmı yokmu diye kontrol ediyorlar. akşama kadar sancı çekmeme rağmen 2cm açılmam vardı. doktor şok oldu bu kadar sürede daha fazla açılması lazımdı diye. bu sırada suyum ve nişanımda geldi. şimdi doktor demişti ya suyu az diye suyumda gelince korktuk acilen doktoru çağırttırdık ama doktor sonradan daha suyum olduğunu son ultrasonda herhalde bebeğin arkasında kaldığı için göremediği söyledi. neyse bebeğim sağlıklı olsunda ben çekerim bunları...
gece rahat uyuyayım diye gece 23:00 de suni sancıyı kestiler .  kestilerde ne oldu sanki uyuyabildim. bööö bööö bağırıyorum...
annemle eşim bana destek oluyorlar. canım annem ben bağırdıkça geliyor sırtıma belime mesaj yapıyor...
annem ve eşim bu böğürtülerimi hatıra olsun diye videoya aldılar şimdi seyrediyorum da ayyyy ne kötü...
tabi ben bu bağırtılarımı çok zannediyorum.
gece saat 05:00 da bir suni sancı daha taktılar bu sefer artık resmen öldüm gibi. kendimi yerden yere atıcaktım az kaldı. ölüyorum belim diye bağırmaktan . doktor habire geliyor bana kontrole açılma hala aynı. beni doğumhaneye aldılar çünkü devamlı iğne filan yapmaları gerekiyormuş. doğumhanede yalnız kalmak ne zormuş annemsiz,eşimsiz,desteksiz...

bana habire iğne veriyorlar sancının dozajını yükseltiyorlar ebeler geliyor ayy kızım halamı çekiyorsun yavrum diyorlar.
akşam üstü saat 16:30 da kızım doğum masasına gel de başlayalım seni kurtaralım , açılman normale geldi dedi. bende heveslendim yavrumu az sonra kucağıma alacağım diye.
doğuma geçtim başlattılar ıkındırtmaya . 2 gün suni sancı çektikten sonra ıkınmaya pek gücüm kalmamıştı ama kalan tüm gücümle ıkındım. tabii doktor yeterli görmedi ve iki ebe çağırdılar onlar karnıma baskı yapıyor ben ıkınıyorum bir yandanda o kadar canım yanıyorki ebelere bastırmayın diye avazım çıktığı kadar bağırıyorum.annem ve eşim kapıda dinledikçe ağlıyorlarmış :(
hatta bir ara o kadar kötü bağırmışım ki kapıdan geçen bir kadın benim için dua okumuş :(
bu bağırışlardan sonra doktorda dışarı çıkıp annemle eşime çıkıp doğum duaya kaldı elinizden geldiğince dua edin demiş.bu sırada benim yanaklarıma vuruyorlar bende merak etmeyin ben bayılmıcam çocuğumu doğurana kadar dedim. sonra ayağa kaldırdılar öyle doğurtturmaya çalıştılar. öylede olmadı bebeğimin başını tutuyorlar gerisi gelmiyor. acilen doktor artık öleceksiniz ben senden izin almıyorum sezeryana gidiyorsun dedi. çıkıp eşimden imza almışlar. ben burada çoğu şeyi hatırlamıyorum herhalde bayılıp bayılıp durdum. ameliyathaneye giderkenki düşüncem kesin ben ölücem bebeğimi kurtarmaya gidiyoruz hadi dayan kızım dedim kendi kendime.
sonra ameliyatta doktor epidural yapalım sen bunca şeyden sonra uyanamazsın narkozdan dedi fakat 3 adet epidural yapmışlar ama işe yaramamış bir baktım bana beyaz bir sıvı verdiler damardan ve ben gittim tabii.

neyse bunca şey çektikten sonra sonuç mükemmel bebeğimi aldım kucağıma :)
yavrum o bile benle birlikte çektiği için doğduğunda çok ağlamadığı için gözetim altına alınmış ben odaya çıktıktan 1 saat sonra yavrumu getirdiler :)

neyse bu  kadar doğum hikayesi yeter dimi...
bundan sonra normal yollardan açılma varsa normal doğuma evet ama yoksa o suni sancı denen illeti bir daha yemem aga :)

3 Mayıs 2015 Pazar

kına gecem :)

gelelim kına geceme...

hani eski zaman masalları anlatır
hüznümü huzura dolarsın
kaşım gözümden çok içim bir parçan
annem sen benim yanıma kalansın

hani bir biblon vardı kırdığım
üstüne ne kırgınlıklar yaşadın
ama bil ki ben de parçalandım
annem ben senin yanına kalanım

annem annem sen üzülme
sözlerin hep yüreğimde
annem annem gel üzülme
ben hala senin dizlerinde

uzayan sohbet gecelerinde
rolleri unutur dost oluruz
bizi bağlayan bu kan değil yalnız
annem biz birbirimize kalanız

ben kararlı uçarken yolumda
sen çatık kaşlarının altında
her yeni güne sevgiyle başlarsın
annem sen benim yanıma kalansın
kına gecemde çok söylemek istediğim bir şarkıydı ama söyleyemedim. yanlış anlaşılmasın niyetim duygu sömürüsü yapmak değildi. sadece bence annemle bana çok uyan bir şarkıydı ondan.
o zamanlar o kadar çok koşuşturma içindeydim ki unutmuşum :(

bazı şeyleri maalesef unutsam da aklımdaki bazı şeyleri uygulamayı başardım :)

ben terkosluyum yeni adıyla durusu.
terkosta herkes kına gecesinde adettendir diyerek gelinlik giyer.ben de hem bu geleneğe uymak hemde içimde kalanı yapmak için kısa gelinlik giymek istedim. üstelik bu gelinliğimi annem diksin istedim. aslında asıl gelinliğimi bile annem diksin isterdim ama annem zor iş dedi. hiç yapmadığı bir işmiş, gelinlik dikmek çok zormuş ama kısa gelinliğimi yapmaya can-ı gönülden razı oldu. 

gerçekten benim kınam ve düğünüm resmen annemin ve benim üstümden geçti. pek fazla kişi yardımcı olmadı. birde biz nişan yapalım nerede yapalım filan derken sevdiceğimle bir gün de düğün yapmaya karar verdik. karar verdikten sonra her şeyi yapmak için 1.5 ay vardı önümüzde. ondandır ki çok kısa zamanda çok şey başardık ana kız :)


canım annem benim kınaya tam 1 gün kala kısa gelinliğimi yetiştirebildi ancak. ben ve emine teyzemde üstündeki incileri gece yarısına kadar diktik. teyzeme de sevgiler buradan emnem benim :)

kına gecem için saç aksesuarı aldık tam istediğim gibi o kadar şanslıydım ki anlatamam .
kesin bulamayız diye çıktığımız yolda ilk dükkanda bulduk süperdi :)

ayakkabımı da gelinlik ayakkabılarımı giydim daha güzel görünsün diye :)

makyajımıda m.a.c le yaptırdım profesyonel olarak. şükrediyorum ki çok güzel yaptılar. saçlarımda çok az olduğu için saç aldık , saçlarımı da aynı istediğim giibi yaptılar. bu kadar az saçtan sonra uzun uzun gür saçlarım olunca nasıl keyiflendim :)


tabi kına olurda ağlamak olmazmı ?
hemde hüngür hüngür...
bir ara babamın sevdiği gül ali şarkısını çaldırmamla birlikte koptum.
neyse bu arada hemen beni alıp başka odaya götürdüler ve kına kıyafetlerimi giydirdiler. sonrası bildiğiniz gibi yüksek yüksek tepelere ve ağlamak :(



ağlarken sevdiceğim geldi sarıldı öylede bir güzel ağladım. güldürmeye çalıştırdılar beni hep en sonunda işe yaradı gülmeye başladım yine :)
güzel gündü be :)
son şarkı olarak da şunu çaldırdım :)
ellerine kına yamış ellerine
gözlerine sürme çekmiş gözlerine
dillerine merci düşmüş dillerine
sosyeteye girmiş köylü güzeli :) :) :)

30 Nisan 2015 Perşembe

hamilelik anları...

bu hamilelik sandığım kadar eğlenceli değilmiş ...

filmlerde izlerken mide bulantısı olsada bir bilemediğin iki kere gösterirler. ondan sonrası güllük gülistanlık.

iş başa gelince hiçte öyle değil valla !
gerçi kişiden kişiye göre değişiyormuş kimisi bir şey anlamıyormuş bile hamileliği boyunca , kimiside devamlı hastanede alıyormuş soluğu.
hiç bir şey hissetmeyen ooo ne de güzel hamileyim ! , laylaylom ... diyen tayfadan değilim maalesef.
şükürler olsun ki hastaneye devamlı gidenlerden de değilim. şahsen kendimi bu gruba daha yakın hissediyorum :(
-devamlı ve bitmeyen mide bulantıları...
 (Allah'tan kusmuyorum şöyle anlatayım ben normalde parmağımı bile soksam kusamam . bu özellik işime yaradı yoksa daha fazla kilo verirdim herhalde )
-hep baş dönmesi sanki yüksekten düşüyormuşum gibi
-ıyyy yemek mi ? o da ne ?
-iğrenç bu neyin kokusu ?
-devamlı halsizlik
-bitmek bilmeyen uyku isteği
-canın ne istiyor sorusuna hiç cevabı çünkü canım hiç birşey çekmiyor !
...
ooo bu liste uzarda uzar. 16 haftalık hamileyim bir sor bana neler çektim ?

anneleri duyar gibiyim!
eee anne olmak kolay değil !
biliyorum canlarım ama azcık hafifleseydi bari !

sevdiğim şeyleri böyle iştahla canım isteye isteye yemeyi özledim. yemek yiyebildiğim zamanlar kendime işkence yapar gibi bir halim var resmen.  tamam diyorum sevdiğim şeyleri değil bebeğim için sağlıklı şeyleri yiyeyim diyorum yine bulanıyor. bazen hiç bir şey yemiyorum bulanmasın diye bu seferde açlıktan bulanıyor. anlıyacağınız yesemde bulanıyor yemesemde !

geçenlerde doktora gittik fena halde griptim , ateşliydim. bebeğimin sıvısının azaldığını söyledi. tek çare olan bol bol su tüketmek. bende o hafta boyunca Allah ne verdiyse artık düşünün su içtim.
sonuş : ishal !
korkunçtu. kaç gün yine evde kıvrana kıvrana yattım. çorba , su , patates haşlaması başka besin kaynağım yoktu. neyse ki bu kötü olayıda atlattık. tüm hastalıklar iyileşince doktora kontrole gittik ve bebeğimin sıvısının normale döndüğünü öğrendik. nasıl sevindik anlatamam.
yalnız doktor böyle devamlı su içmemi bir nebze olsun bırakmamamı söyledi.
bende tam gaz devam...
arada ishal olsamada yine önceki seferki gibi şiddetli değil şükür ki.

eee napalım analık zor zanaat :)

29 Nisan 2015 Çarşamba

AHMET SELİM GELİYOR !!!

oğluşumuz oluyormuş :)
sevdiceğim doktorda az kalsın bağırıyordu mutluluktan :)
gerçi yinede el hareketleriyle oley filan yapmaktan kaçınmadı :)
erkek çocuğa kafayı taktığı için değil bu mutluluk bebeğimiz kızda olsa aynı sevinecekti. ben hamile kaldıktan sonra bir rüya gördü ve kesin erkek diye uyandı. bu sevinç nidaları haklı çıktığından yani :)

isim konusunda da ben selim ismini çok seviyordum keza sevdiceğimede söyleyince oda onayladı. ahmet te benim rahmetli babamın adı. babamıda analım istedik ismiyle.

geçenlerde köyüme gittim. yakın akrabalarımın çoğu duymuş adının ''ahmet selim'' olacağını. herkes çok sevinmiş. tabi birazda burukluk var bu sevinçlerde. babamın teyzesinin kızı ki ben ona küçüklükten beri hala derim, bebeğin adını duyunca sanki ahmet'in yüzünü görüyorum hani hep gülerdi ya o ifadesinle dedi. ben bu laftan sonra doğal olarak ağlamaya başladım.
anneannemde çok istemiş babamın adını koymamızı, çekinmiş söylemeye. ona telefon edip ahmet selim geliyor deyince çok mutlu oldu , duygulandı.
tabii annemde öyle hüzünlü , sevinçli , mutlu , gururlu ...

umarım babamda sevinmiştir ve gurulanmıştır ...

27 Mart 2015 Cuma

selam olsun...


az önce gördüm bu yazıyı , bir arkadaşım paylaşmış.
çok doğru değil mi ?
gerçekten hayatından geçen her insan sana iyi veya kötü bir şeyler katar.
seni sen yapan aslında onlardır.
bir insana bir zamanlar çok değer verirsin mesela senin en yakın dostundur. birlikte yemek yersiniz , birlikte okula gidersiniz , birlikte yetişkin olursunuz , ikinizin de karşılıklı hataları olur ama affedersiniz sonra aranızda bir şeyler olur ve artık eskisi kadar yakın olamazsınız ve zamanla sizin çabalarınıza rağmen artık arkadaş bile değilsinizdir.
ama bunları yaşamanız sizi o anda üzse de daha sonra anlarsınız ki aslında hiç bir zaman dost olmamışsınız sadece o insanı dost olarak görmüşsünüz.
ne kadar da güzel şeyler kattı dimi size .
eeee artık o insanlara buradan bir EYVALLAH diyelim o zaman ...

22 Mart 2015 Pazar

küçük canavarların nesli yok oluyormuş :(


looney tunes'un ''taz'' karakteri tazmanya canavarlarının nesli tükenmek üzere.
en önemli nedeni ise bir çeşit kanser türünün tazmanya canavarları arasında çok sık görülmesi.
bu hayvanların % 70 ' inde bu kanser türüne rastlanıyormuş.
hastalık nedeniyle yüzleri deforme olmaya başlayan tazmanya canavarlarının hala yaşayıp yaşamadığı bilinmiyormuş.
tazmanya canavarlarının kabusu olan dftd hastalığı dünyada kanser sıralamasında üçüncü sıradaymış.
normal şartlarda kanser bulaşıcı değilmiş ama bu kanser bir istisnaymış.
bu hastalık yüzünden ''taz'' larımız çok acı çekiyorlarmış :(
çok üzüldüm ben bu habere ya :(
kıyamam ben size :(

18 Mart 2015 Çarşamba

EVLİ MUTLU ÇOCUKLU :)

size süper bir haber daha vereyim mi ?
''HAMİLEYİM''
sevdiceğimle hayaller kurarken hep çocuğumuzun olmasını isterdik. Allah dualarımızı kabul etti.
bebeğimiz olucak :)

ilk şüphelendiğimde bir test aldım . eve gelir gelmez kendimi testi yaparken buldum.
ve sürpriz...
karşımda duruyordu iki kırmızı çizgi.

ben o kadar şaşkındım ki o an sevinemedim bile . ben haberi vermek için annemin yanına gittim ve ''anne 2 seneye kadar sana anneanne denicek'' dedim.
ilk önce kestiremedi ne dediğimi ama sonra anlayınca çok sevindi :)
iki saate sevdiğim geldi eve tabi suratımdan anladı birşeyler olduğunu söylememi istedi bende daha nazlanmadan söyledim , resmen havalara uçtu...

herkes böyle sevinirken benim üstümde bir durgunluk vardı. sevdiğim neden böyle durgun olduğumu sordu , heyecandan herhalde dedim. aslında üstümdeki durgunluk tamamen endişeydi. bebeğimiz tabi ki rızkıyla gelecekti ama bizim banka borçlarımız beni resmen gırtlağımdan boğuyordu maalesef. şimdi bu duygulardan arınmaya yeni yeni başladım. hele bir hayırlısıyla bebeğimizi kucağımıza alalım her şeyin çaresi bulunur dimi canlarım :)
yani inşallah !!!

test ten bir gün sonra hastaneye gittik doğrumu acaba diye . Allah korusun dış gebelik filanda çıkabilirdi. şükürler olsun ki öyle bir şey çıkmadı. şimdilerde tam 10 haftalık gebeyim :)
internetten araştırıyorum hep her hafta yaşanacak değişiklikleri çok heyecanlı oluyor :)
bu hafta en ilgimi çeken şey ise içime işiyor olması :)
çok ilginç birşey ...

17 Mart 2015 Salı

OLDU EN SONUNDA OLDU BİM BAM BOM !!!

 EVET !
sonunda birbirimize bu sözcüğü söyleyip evlendik... ( 01.11.2014 )
eee bende bu işler güçler sayesinde yazılarıma çok çok çok ama çok ara verdim :(

kına gecem biraz stresli ve ağlak geçti ama düğün gerçekten çok güzel oldu :)
beklediğime değdi , hayal gibiydi...
istediğim yerde, istediğim gelinlikle , istediğim damatla :) gelin oldum ben :)

salona ilk giriş şarkımız :
olmaz olsun cüzdanımda milyonlar
kalbimde sevgin oldukça
zenginlik , mal , mülk , para neye yarar
yanımda sen olmayınca...
herkesi eğlendirerek girdik salona. bana tam uyan bir şarkı ben seçtim giriş parçamızı sevgilimde tamam dedi tabisi :)
herkes bu şarkıyla eğlenirken sevgilimle beni nikah masasına aldılar ve nikahımız kıyıldı :)
nikah kıyıldıktan sonra gelin hanıma yapılan suikastlara bende kurban oldum :(
gelin hanım soyadınız nedir ?
bende çok biliyorum ya hemen söyledim ama eski soy adımı :)
salonda tam anlamıyla kahkalar koptu , bende kahkahalardan sonra anladım ne yaptığımı :)
aman olsun ya güldürdüm işte misafirleri :)

nikahtan ve gülme krizlerinden sonra romantik gelin damat dansımızı yaptık :*

dans şarkımız ise :
fikrimin ince gülü
kalbimin şen bülbülü
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni
      gördüğüm günden beri
      olmuşum inan deli
      o gün ki gördüm seni
      yaktın ah yaktın beni
ateşli dudakların
GAMZELİ yanakların
o gün ki gördüm seni
yaktın ah yaktın beni
süper bir sesten sema dan istedik çünkü son kıtasını söyleyen nadide insanlardandı ve müziği insanın içine işliyordu.
son kıtasını neden mi istedik ?
çünkü sevgilim bu şarkıyı bana hep söylüyordu tanıdığım ilk günlerden beri ama son kıtasını bilmiyordu. bir gün ben söyledim son kıtasını o da bu şarkının beni anlattığını söyledi ve o gün karar verdi bu şarkımızın düğün şarkısı olacağına . özellikle gamzeli yanaklar kısmını duyunca :) sevgili eşimle birbirimizin gözünün içine baka baka söyledik bu şarkıyı :)

veee derken düğün pastamız geldi . ( benim gibi bir insana hiç yakışmayan yapay bir pasta :(
ama inanın her şeyle ben ilgilendiğim için pastamı yapacak zaman bulamadım. )
bilin bakalım pastamız benim tarafımdan özellikle seçilen hangi şarkıyla geldi ?
      oldu en sonunda oldu bim bam bom
      rüyalarım gerçek oldu bim bam bom
      duyduk duymadık demesin hiç kimse
      işte ilan ediyorum herkese ...
ha ha hay dinleyin dostlar
benimde artık bir sevgilim var
:):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):):)
bu arada ben hem oynuyorum hemde pasta kesmeye çalışıyorum. sevgilimi dedim birbirimizin ağzına vermeyelim diye ama o unutmuş ben kendim yedim bir baktım o da bana uzatmış pastayı. tabi bu manzara benim pastayı ne kadar çok sevdiğimi bilen insanların diline düşürdü : düğününde bile dayanamadın yedin pastayı diye :)

pasta olayıda bittikten sonra takı muhabbeti başladı , durduğumuz yede para kazandık :)
şaka bir yana biz dikilirken herkes döktürmeye başladı. içim gidiyor nasıl oynamaya. takı bitti kendimi gelin odasında buldum . kurdeleyi çıkardıktan sonra koşa koşa piste attım kendimi . hatta o sırada sevgilimi bile unuttum :) ooo döktür döktür doyamadım valla :) :) :)
ama hep dedim bir gün düğünüm olsun hiç oturmıyacağım diye , dediğimi yaptım !
sefam olsun oh oh :)

bir ara annem geldi yanıma kızım bari biraz gelin masanda otursaydında masa seni görseydi dedi :)
düşünün yani durmak yok hep döktür :)
bir otur bir fotoğraf neyin çektir dimi
varsa yoksa oynamak
oynak gelin işte :)

tabikki herşeyın bedeli var. düğün bitti eve geldik , ayakkabımı çıkarmamla ayaklarımın koptuğunu hissettim... ölüyorummm ...

ama olsun dimi değdi :)

MUTLU SON ! ...

bunlarada bakın :)

link