29 Eylül 2013 Pazar

bu ara kafayı kilo ile bozdum :)

kasım 9'a sadece 43 gün kaldı. yani benim 21 günlük kürümü iki kez uygulamaya başlamam lazım artık. ya ne olur Allah'ım yarın uyanayım da başlıyayım güzel güzel şu rejimime. biliyorum yarın pazar rejime başlamak için kötü bir gün ama belki bana uğurlu gelir kimbilir :)
her gün muntazam bir şekilde saat 6:00da uyanıp kalkıyorum sonra alarmı kapatıp hoop yine uykuya devam.
bu küre yarın başlayıp 42 gün boyunca fire vermeden devam etmem gerekiyor.
biraz zor geçicek ama buna dayanmak zorundayım.
örneğin;
.42 gün boyunca şeker ihtiyacımı sadece meyvelerden almam gerekiyor
.sabah pilates 1 , akşam pilates 2 cdlerini uygulamam gerekiyor
.günde 2 fincan yeşilçay ve 1 fincan türk kahvesi içmem gerekiyor
umarım tüm zorluklara dayanırım :)
yarın görüşmek dileğiyle:)

25 Eylül 2013 Çarşamba

iddia herşey demek sevgilim :)

artık sevgilimde inanmıyor kilo vereceğime :(
annem inanmayı bırakalı kaç sene olmuştu zaten :(
ne güzel 82 kilodan 70 kiloya inmiştim ki dahada vericem diyordum ama yemek daha tatlı geldi maalesef.
şimdi yine içime bir zayıflama şevki geldi. sevgilimlede iddiaya girdik daha doğrusu ben zorla iddiaya soktum öyle daha zevkli daha şevkli geliyor insana rejim.
bunu gün ve gün paylaşıcam sizinle yalnız sadece 21 gün sonra tartılıcam kaç kilo verdiğime ilk o zaman bakıcam.
şimdi planım şu :
. sabahları erken kalkıp yarım saat veya 45 dakika yürüyüş yapıcam.
. yürüyüşten sonra ebru şallı nın pilates 1 dvd sini uygulayacağım.
. akşam işten geldikten sonrada pilates 2 dvd sini uygulayacağım.
bu 21 günlük bir süreç olucak. tabii bu sırada kesinlikle yememe dikkat edeceğim.
hergün buraya ne yediğimi ne hareketleri yaptığımı yazacağım.
hadi hayırlısı bakalım :)

23 Eylül 2013 Pazartesi

beşiktaş : 1 - DROGBA :2 holiganlık hiç bir takıma yakışmaz! lütfen fairplay!!!

hastalığım hala devam ediyor :(
o kadarda iyileşmeye çalışmıştım pazar günü gezmesi için olmadı . gerçi bir yandanda iyi oldu gezmeye gidemediğimiz zaten pek birşey anlamayacaktık gezmekten büyük derbiye yetişme heyacanı sarıcaktı koca gün .
akşam derbiyi izledik sevgilimle beraber onların dükkanda. aldık önümüze akşam yemeklerimizide deymeyin keyfimize...
maç gayet heyecanlı gidiyordu tam bitimine 1 dk kala beşiktaşlı bazı hırçın taraftarlar (sanırım 1453 grubu imiş tam bilgim olmasada) saha içine indiler . çok kritik bir yerde durduruldu maç belki o noktadan gol bile atabilirdi beşiktaş ve maç berabere biterdi. kendi taraftarı bitirdi maçı çok yazıkki. hiç yakışmadı hala aşamadık kendimizi !!!
ya bu maç yani oyun kazanmakta var kaybetmekte neden bu olayı ölüm kalım meselesine dönüştürüyorsunuzki ? çok anlamsız !
gerçi bu tip insanlarda anlam da aramamak lazım dimi...
resmen utanıyorum bu tip olaylardan...

biz galibiyet havasında gülüp dolaştık biraz millete takıldık :) onlarda bize takılmadan duramadı tabii :)
ama bunların hepsi tatlı atışmalardı...

gecenin ilerliyen saatlerinlede sevgilimle süper vakit geçirdik !!!
pinokyom  benim :*

21 Eylül 2013 Cumartesi

aşkta bazen kavgalarda iyidir :)

kıskancım demiştim ya !
bu sefer kıskançlık yapan sevgilim oldu.
kıskanmak ve kıskanılmak bazen hoşuma gitsede bu seferki hiç hoşuma gitmedi.
sevgilimle tartıştık...
çok kırılmıştım ve ağlak ben!
sanki gözlerimin ucunda hazırola geçmiş askerler gibi bekleyen gözyaşlarım akmaya başladı :(
lakin bizim kavgalarımız , tartışmalarımız uzun sürmez. saatler içinde barışıveririz :)
tabiiki barıştık fazla zaman geçmeden :)
sevgilim beni kırdığı için üzüldü.
sarıldı unuttuk gitti :)
bir ara işyerimdeyim zurna sesi geldi kulağıma yahu bu nedir diye düşünürken sevgilim aradı ''aşkım kapının önüne çıkarmısın lütfen ve kulağını bizim oraya ver sana şarkı hediye ediyorum'' dedi. çıktım dışarı kulaklar açılmış tabii bende pür dikkat dinlemekteyim. şarkıyı bir duydumki gözlerim doldu. nasıl sevindim anlatamam. çok güzel bir jestti :)
ayrıca sevgilimin medeni cesaretinide kutluyorum ve kocaman bir alkış istiyorum.
çarşının ortasında bana aşk şarkısı çaldır :)
drogba bile alkışlar seni bu hareketinle :)

zurnacı ne alaka diyeceksiniz. tesadüfen gelmiş lokantaya yemek yemeye sevgilimin ısrarına dayanamamış ve çalmış şarkıyı...

hee şarkımı :)

Sevemedim karagözlüm
Seni doyunca
Hep kıskandım seni elden
Yıllar boyunca

Kuşlar gibi ikimiz bir
Yuva kuralım
Ayırmasın mevlam bizi
Ömür boyunca

Aramıza kimse
Gelip girmesin
Ayırmasın mevlam bizi
Ömür boyunca

Bana cefa ediyorlar
Bilmem nedendir
Benim korkum senden değil
Kaderimdendir

Herkes bana deli diye
Gülüp geçiyor
Senin aşkın beni karagözlüm
Deli ediyor

Aramıza kimse
Gelip girmesin
Ayırmasın mevlam bizi
Ömür boyunca

20 Eylül 2013 Cuma

sesim süper :) birde yemekler olmasa :(

laranjitli ve faranjitli bir sesim var şu an :)
hastayken sadece sesimi seviyorum.
biraz manyak diyebilirsiniz benim için ama ne yapayım seviyorum :)
normalde benim sesim bayaa bir incedir hani sanki birisini gırtlaklıyormuşum gibi , avaz avaz bağırıyormuşum gibi çıkar ama hastayken öylemi. daha kadınımsı çıkıyor sesim :)
her hasta olduğumda sesim böyle değişince boğazımı yormayacak şekilde arada şarkı bile söylerim :)
tamam hastayım !
bari biraz kilo verseydim :(
bazılarını görüyorum hasta oluyorlar anam yemeden içmeden kesiliyorlar.
bende yine tık yok valla hatta iyileşeyim diye daha fazla yemek yiyiyorum. vitaminler gani gani maaşallah :) kilo vermiyorumda almıyım bari dimi .
tamda spora başlıyacaktım yaa nerden çıktı bu hastalık şimdi. ben bile inanmıyorum düzenli spor yapıcağıma. benim suçum yok tamamen genetik. türklerin genlerinde spora uzak bir yapı var bence. doktorlar spor yapın dedikçe sanki yapılması en zor şeyi söylemişler gibi yakınıyoruz. ufff nasıl çıkıcam yürüyüşe. oooo kalk sabahın köründe , giyin , top sahasına git , yürü , yorul , duş al , işe git ... tamamen üşengeçlik!
halbuki çıkmaya başlayıp devam ettikçe daha zinde hissediyorsun kendini çünkü bütün toksinleri atmış oluyorsun vüzudundan . bunu bildiğim halde sporu devamlılık haline getiremedim bir türlü maalesef . umarım bunu birgün başarırım !
ama bu sıra hem kilo vermek hem de vücudumu sıkılaştırmak için spora gitmem lazım . tabii birde rejim yapmam lazım . Allah'tan arada yakınların düğünleri filan oluyorda kıyafet için zayıflayasım geliyor. gaza geliyorum resmen düğün olunca işin içinde :)
son gün kasımın 9'u bakalım bu zamana kadar kaç kilo vericem.
ama önce bir iyileşiyim dimi :)

19 Eylül 2013 Perşembe

kış gelmeden hastamı olunur yaaa

oooooooooo...
daha kış başlamadan hastacık oldum bile :(
boğazlar şiş , ateş , sıtmalanma...
vücut kırgınlığı almış başını gidiyor !
ayyy hiç halim yok valla.
kafam hep bir yastık arayışında .
yaşlı tombul teyzeler eczaneye ilaç almaya geliyorlar ben ise onların göbişlerini kocaman bir yastık olarak görüyorum :) ooohhh ne güzel uyunur o göbişlerde eve gideyim de anneciğimin göbişinde uyuyayım bari :)

hep uyku modundayım aldığım ilaçlarında etkisi tabi, kolumu bile zar zor kaldırıyorum.
üstüneüstük birde donuyorum. millet cayır cayır yanıyor klimalar filan o biçim çalışıyor ben utanmasam kazak giyip dolaşıcam o derece .
bitsin !
çabuk bitsin !
bu hastalık pazar günü gezmeye gidicem yahuu :)

17 Eylül 2013 Salı

varlıklarla çalışmak oldukça zordur

merhaba :)
bugün yine dert yanmak istiyorum.
tam 8 sene oldu aynı yerde çalışıyorum. yani çektiğim sıkıntıları buraya yaza yaza bitiremem. size biraz olsun bahsetmiştim. şimdi biraz daha dinliyebilirmisiniz beni ?

birlikte çalıştığım varlık nedendir bilinmez benle çalışmak istemiyor. hatta bunu patronlarıma bile söylemiş. onlarda ne yapalım çocuk bununla çalışmak istemiyor demişler. sen patron olarak böyle davranana kadar koysana ağırlığını ortaya 'sen ne diyorsun sende burada bir çalışansın anlaşamazsanız bile burada çalıştığınız takdirde geçinmek zorundasınız' desene. bak bakalım bir daha o varlık beni ezmeye kalkışabiliyormu...
varlığın karısı gelmişti yanıma 3-4 sene evvel. 'kızım sen buna güvenme. sakın birşeyini anlatma o orada burada yerli yersiz konuşur. hatta geçen gün senin için o dua etsin yetimliğine yoksa ben onu  çoktan işten attırırdım dedi.' bana bunları anlattı. düşünebiliyormusunuz karısı bile bunun ne mal olduğunu biliyor ve bana acıyor.
her sabah ben neşeli neşeli uyanıp gidiyorum işe. daha günaydın demeden başlıyor salak salak konuşmaya. bence tüm gün düşünüyor 'ben yarın ne yapayımda çileden çıksın' diye.
salak işte diyecek laf yok !
patronlarım desen bundan farksız. beni tam 1 yıl sigortasız çalıştırdılar. maaşımı söylersem dudaklarınız uçuklar yeni girenlerle aynı maaşı alıyorum 1000 tl nin altında. yıllık izin sadece 6 gün çıkabilirsin gerisi yok. ki benim şuan 21 iş günü iznim var. 6 gün alırsan izin şükür diyorsun.
hiç unutmuyorum 3 sene önce ben iznimi eylül ayına bıraktım. tabii buda patronlarım yüzünden çünkü gerçekten nöbet olmayan haftalar hep tatildeler. eylül ayı geldi ben tam izin alıcaktımki patronlarım hayır alamazsın çocuğumuzun okulu açılıyor dediler. sinir olsamda laf etmedim tamam dedim. ama bu sırada annemin bel fıtığı patladı ve acilen ameliyata alındı. doktor bana 10 gün boyunca hiç yataktan çıkmayacak. sadece tuvalete izin var o da en fazla 5dk dedi. doktor bizi taburcu etti ben eczaneye gittim iznimi zorunlu bir şekilde kullanıcaktım ama ne mümkün. işten çıkarmakla tehdit etti beni düşünsenize acımasızlığı...
ben nasıl dayandım ve hala nasıl dayanıyorum yarabbim...
eczanede bir müşterimizle film muhabbeti yapıyorum onlar gittikten sonra hemen dalga geçer benle.
yada telefonumda yabancı bir müzik çalar yine aynı muamele.
'sen şimdi yabancı müzik dinliyorsunda entel mi oluyorsun. böyle yapınca kendini kültürlümü zannediyorsun' diye dalga geçer kendi aklınca...
bir keresinde loreena mckennıtt gelmişti Türkiye'ye annemde hayranıdır bu kadının. bende anneme jest yaptım ve bilet aldım. o gün geldi ben eczaneden erken çıkmam gerek konsere yetişmem için. erken çıkacağımı söyledim konser için ama bir görseniz nasıl heyecanlıyım sevdiğim bir sanatçının konserine gidiyoruz diye bana döndü dedi ki 'sen patronlaramı yetişmeye çalışıyorsun sen kendini ne zannediyorsun. o eczacı kültürlü tabiiki. sen istediğini yap onun kültürüne erişemezsin'.
ayy yeminle dayaklık ama sustum her zamanki gibi.
salak onun kültürüyle benim ki bir mi?
kültürümle döverim ben onları :)
en sonunda sevgilimi sardılar...
en komik olanda bu zaten :)
ben nezih bir yerde çalışıyormuşum benim bir sevgilim olamazmış !!!
ve buna benzer bir sürü şeyler...
what ?
:):):)
sizene be varlıklar benim sevgilimden !
bizim sevgimizden !
ben mesai saatleri içinde işimi yapar giderim gerisi sizi ilgilendirmez...

neyse bunları yazmaktan sıkıldım.
umarım hayırlısıyla başka bir iş bulup çıkarım yakın bir zamanda. o zaman bu sevinçli haberi sizlerle paylaşırım.
bunlar benim enerjimi bile emiyorlar inanın.
yazamadığım zamanlar için özürler ama ben bu salaklarla uğraşıyordum :(
artık yazılarımı akşamları yazıcam
evden
malum eczanede yasaklandı.
ama sadece bana onlar koca gün facebookta oyun oynuyorlar. kendileri yetmiyor birde çocukları geliyor oyun oynamaya. virüsleri genede ben bulaştırıyorum.
olsun
bu da benim sınavım bu hayatta...
dileğim...
bu işten çıkmak...
sağlıcakla kalın :):):)

bunlarada bakın :)

link