28 Nisan 2014 Pazartesi

gezintiye çıktık :)

uzun bir aradan sonra sevgilimle gezmeye çıktık. bizim gezmeler 3-4 ayda bir olduğu için biryerde duramıyoruz. çıktığımız zaman kafa nereye biz oraya :)
sonraki gün ayaklar pelt tabi !
birde ben güzel görüncem diye topukluyla çıktıysam iki kat pelt duruma geliyorum :)

ilk durak mecidiyeköydeki simit salonunda kahvaltı. bir güzel karnımızı doyurduktan sonra ver elini rumeli hisarı. burada gezerken hisarın yanında bir bank gözümüze çarptı. gittik mangal yanıkları vardı yerlerde herhalde akşamcıların yani şarapçıların yeri diye düşündük. yalnız süper bir yer bulmuşlar valla !
beleş tepe :)
manzara nefissss

gezine gezine sahile indik. sahilde biraz oturup muhabbet ettik. bayılırım deniz kıyısında konuşmaya :)
bende maaşallah ogün bir çene neredeyse hiç susmadım :)
sevgilim biraz durgundu ben bu durgunluğu iki misli konuşarak kapadığıma inanıyorum :)
bu kadar oturmak yeter !
sohbet ede ede yürüdük kaç durak yürüdük Allah bilir. yorulunca otobüse bindik. yolda sevgilimin gözüne birşey çarptı ve tuttuğu gibi beni beşiktaşta indik. iyikide inmişiz.
gezinti çanakkale müzesine girdik. bir minibüsü müzeye çevirmişler o dönemden kalma asker botlar , silahlar, kılıçlar , telefonlar... hepsini tek tek inceledik. yolunuz düşerse uğrayın derim.



oradan üsküdara geçtik. mihrimah sultan camiyi daha önce görmemiştim görmek istedim ve gittik. bayıldım çok güzelmiş. pencereleri bir harika. birde yılda 2 kere olan bir camiden güneşi görürken karşıdakinden ay'ı görmeyi çok istiyorum bakalım kısmet.





buradan çıkınca baktık tam gün batıyor koştur koştur kız kulesine. tam kız kulesinin karşısındaki sedirlere oturduk romantik romantik :)
gün batımı izlemek için güzel bir yer...
hatta bir ara çocukluğumda çok sık yaptığım şeyi sevgilimede yaptırdım :)
bulutları benzettik :)
çok severim bulutları benzetmeyi...

üsküdardan marmaraya binip sirkecide indik . bu marmarayda başıma birde hıçkırık ile ilgili bir şey geldi bir sonraki yazımda yazıcam kesinlikle.
sirkeciden son durağımız olan cihangire gittik. çaylarımızı yudumlayıp hoş sohbetlere devam ettik. taksime çıktığımızda canımız tatlı çekti. girdik bir tatlıcıya satıcı işi iyi biliyor bir diller bir diller . sevgilim kabak tatlılı sütlü tatlıyı ben ise kestaneli sütlü tatlıyı seçtik. masaya gele gele bildiğimiz muhallebi üstüne sıkılmış kabak tatlısı , aynı muhallebi üstüne incecik doğranmış kestane şekerleri vardı. bizde bunlara dünyanın parasını ödedik. eee turist yeri yani...
evde aynısını yaparım ben hemde daha güzelini :)
neyse yinede güzeldi tatlılar...

gezimizde burada son bulmuştur :)
mutlu bir şekilde :)

27 Nisan 2014 Pazar

unutamadığım şarkılar 5 :)

 Allez, venez, Milord!
Haydi,gelin Sayın Lordum !

Vous asseoir à ma table;
Masama oturun

Il fait si froid, dehors,
Dışarda hava o kadar soğuk ki

Ici c'est confortable.
Burası rahat

Laissez-vous faire, Milord
Ne yaparlarsa karışmayın,Sayın Lordum

Et prenez bien vos aises,
Ve rahatınıza bakın

Vos peines sur mon coeur
Acılarınızı benim kalbime

Et vos pieds sur une chaise
Ve ayaklarınızı bir sandalyeye koyun

Je vous connais, Milord,
Sizi tanıyorum Sayın Lordum

Vous n'm'avez jamais vue
Siz beni hiç görmediniz

Je ne suis qu'une fille du port,
Ben sadece bir liman kızı..

Qu'une ombre de la rue...
Ve sokağın bir gölgesiyim

Pourtant j'vous ai frolé
Gene de çok yakınınızdan geçtim

Quand vous passiez hier,
Dün siz geçerken

Vous n'étiez pas peu fier,
Çok gururluydunuz

Dame! Le ciel vous comblait:
Öyle ya ! Tanrı sizi memnun ediyordu

Votre foulard de soie
Omuzlarınızda dalgalanan

Flottant sur vos épaules,
İpek fularınız ile

Vous aviez le beau role,
Önemli bir rolünüz vardı

On aurait dit le roi...
Sanki bir kral gibiydiniz

Vous marchiez en vainqueur
Bir hanımefendinin kolunda

Au bras d'une demoiselle
Muzaffer bir eda ile yürüyordunuz

Mon Dieu!... Qu'elle était belle...
Aman Tanrım ! kadın ne kadar güzeldi…

J'en ai froid dans le coeur...
Kalbimde o kadına karşı soğukluk duydum

Allez, venez, Milord!
Haydi,gelin Sayın Lordum !

Vous asseoir à ma table;
Masama oturun

Il fait si froid, dehors,
Dışarda hava o kadar soğuk ki

Ici c'est confortable.
Burası rahat

Laissez-vous faire, Milord,
Ne yaparlarsa karışmayın,Sayın Lordum

Et prenez bien vos aises,
Ve rahatınıza bakın

Vos peines sur mon coeur
Acılarınızı benim kalbime

Et vos pieds sur une chaise
Ve ayaklarınız bir sandalyeye koyun

Je vous connais, Milord,
Sizi tanıyorum Sayın Lordum

Vous n'm'avez jamais vue
Siz beni hiç görmediniz

Je ne suis qu'une fille du port
Ben sadece bir liman kızı..

Qu'une ombre de la rue...
Ve sokağın bir gölgesiyim

Dire qu'il suffit parfois
Bir de derler ki

Qu'il y ait un navire
Bazen herkesin yüreğinin parçalanması için

Pour que tout se déchire
Bir geminin olması yeterlidir

Quand le navire s'en va...
Gemi gittiği zaman

Il emmenait avec lui
Hayatınızı mahvettiğini

La douce aux yeux si tendres
Anlamayı beceremeyen

Qui n'a pas su comprendre
Öylesine tatlı gözlerindeki

Qu'elle brisait votre vie
Yumuşaklığı da Lord ile beraber götürürdü.

L'amour, ca fait pleurer
Aşk ağlatır

Comme quoi l'existence
Bu da gösteriyor ki hayat

Ça vous donne toutes les chances
Sonra yeniden yakalamak için

Pour les reprendre après...
Tüm fırsatları size verir

Allez, venez, Milord!
Haydi,gelin Sayın Lordum !

Vous avez l'air d'un mome!
Bir çocuk gibi görünüyorsunuz

Laissez-vous faire, Milord,
Ne yaparlarsa karışmayın Sayın Lordum

Venez dans mon royaume:
Benim krallığıma gelin

Je soigne les remords,
Ben vicdan azabını tedavi ederim

Je chante la romance,
Ben romans(dokunaklı aşk şarkısı) söylerim

Je chante les milords
Hiç şansları olmayan

Qui n'ont pas eu de chance!
Lortları anlatırım

Regardez-moi, Milord,
Bana bakın,sayın Lordum

Vous n'm'avez jamais vue...
Beni hiç görmediniz

...Mais... vous pleurez, Milord?
Ama..siz ağlıyor musunuz sayın Lordum ?

Ça... j'l'aurais jamais cru!...
Buna asla inanmazdım

Souriez-moi, Milord!
Eh peki,hadi bakalım sayın Lordum

...Mieux qu' ca! Un petit effort...
Bana gülümseyin sayın Lordum

Voilà, c'est ca!
Bundan daha iyisi küçük bir gayret..
İşte bu..

Allez, riez, Milord!
Haydi gülün sayın Lordum

Allez, chantez, Milord!
Haydi ! şarkı söyleyiniz sayın Lordum

La-la-la...
La la la

Mais oui, dansez, Milord!
Ve evet dans ediniz sayın Lordum

La-la-la... Bravo Milord!
La,la,la bravo sayın Lordum

La-la-la... Encore Milord!... La-la-la...
La,la,la..bir daha sayın Lordum…la la la
yine harika bir fransız şarkısı :))süper süper süperbravo !!!

25 Nisan 2014 Cuma

hayırlısı...

Bu ara biraz heyecanliyim...
Ondandirki yazamadim...
Hani benim hayalim olan pastane cafe olayi vardi ya , onun gibi birsey ;)
Artik yaptigim kucuk mucizeleri satmaya karar verdimmm...
Cok yakinda ikinci blogumda satista olucam tabii buradada taniticam mucizelerimi ;););)

canım arkadaşım beni böyle tanıtmıştı :)

Bir maviyi durup dururken birine benzetiyorum. Bir balığın ağzını anıyorum durup dururken. Serinliyorum.. Sonra mutfakta sevgilisine renkli pastalar hazırlayan, ona sevgisini en güzel şeklide aktaran bir kızın gözlerinden bakıyorum hayata. Öyle billur öyle umutlu.. O benim aşka inanan yanım..

sevgimi sunma şeklim :):):)










11 Nisan 2014 Cuma

ağlamak güzeldir...

bazen sadece sarılmak yeterli...
ağlamaya başladıysam ''ağlama'' demek yerine sadece sarıl olur mu ?
ağlarken ağlamam kaçmasın geriye.
içimde kalmasın ağlamak.
bazen insan ağlarken açılır...

biliyorum göz yaşlarım sana acı veriyor.
beni o  halde ağlarken görmek istemiyorsun.
ben böyleyim işte...
ağlak...
dizi bile izlerken tutamam kendimi.
hele birde konu 'baba' , 'aile', 'ölüm' ise...

alışacaksın bu ağlak hallerime...
sarılıp bana okşayacaksın başımı, sileceksin göz yaşlarımı
bir süre sonra düzelirim korkma sadece sen beni sarmala bırakma !...

10 Nisan 2014 Perşembe

unutamadığım şarkılar 4 :)

esena mono

Kanenan allon
Den eho sto mialo mou
Kanenan allon
Den eho pio diko mou
Kanenan allon
Konta mou den anteho
Einai megalo
To provlima pou eho
Kanenan allon
Den plisiazo toso
Ta oneira mou
Sta heria na tou doso
Kanenan allon
Den eho stin kardia mou
Afta pou lene
Na sou ta poun brosta mou
 
Esena mono stin agalia mou vazo
Hara kai pono mazi sou ta moirazo
Esena mono na m'akoubas afino
Se sena mono psihi kai soma dino
 
Kanenan allon
Den eho sinantisei
Tis monaxias mou
Ta magia na ta lisei
Kanenan allon
Den eho niosei etsi
Kommati eheis
Apo tin kathe skepsi
Kanenan allon
Deen eho vrei akoma
Na mou allazei
Ston ourano to hroma
Kanenan allon
Den evala brosta sou
Na mi Fovatai
Mazi sou i kardia mou
 
Esena mono stin agalia mou vazo
Hara kai pono mazi sou ta moirazo
Esena mono na m'akoubas afino
Se sena mono psihi kai soma dino

sadece sen

aklimda baska kimse yok
baska hiç kimse senin kadar benim degil
yanimda senden baskasina tahammül edemiyorum
büyük bir sorun bu benimki

baska kimseye bu kadar yaklasmiyorum
ellerine düslerimi teslim etmek için
yüregimde baska kimse yok
sana söylediklerini benim önümde söylesinler

yalnizca seni aliyorum kucagima
sevinci ve kederi seninle paylasiyorum
yalnizca senin bana yaslanmana izin veriyorum
yalnizca sana veriyorum beden ve ruh olarak kendimi

baska kimseye rastlamadim
yalnizligimi böylesi çözebilen
baska kimseyi hiç böyle hissetmedim
her bir düsünceden parçalar var sende

henüz bulmus degilim kimseyi
gökyüzümün rengini degistirecek olan
kimseyi koyamam önüne
benimleyken korkmasin diye yüregin

yalnizca seni aliyorum kucagima
sevinci ve kederi seninle paylasiyorum
yalnizca senin bana yaslanmana izin veriyorum
yalnizca sana veriyorum beden ve ruh olarak kendimi

sizde severmiydiniz ?
ben bayılırdım :)
remiksini hiç sevmiyorum ama bu slow versiyonu çok çok güzel :)

9 Nisan 2014 Çarşamba

o bir... o bir... o bir süpermen...

o bir heman
batman
pacman
madmen
yanında durucam ben !!!
o benim süpermenim...
yalnız şimdi değil küçükkende süpermenmiş benim sevgilim :)
nasıl mı ?
anlatayım efendim...
köy evinde yaşıyorlarmış.bir gün süpermeni televizyonda izlerken aklına süpermen gibi uçmak gelmiş. zaten bütün muzurlukları yaptığı için bir üst muzurluk olan süpermencilik oynuyormuş artık.
evde koltukların üstünden atlıyormuş. sonuç olarak hep yerde imiş. hiç uçamamış.
sonunda farketmiş. süpermen hiç evde koltuktan atlamıyorki. çıkmış evin tavanına açmış süpermen gibi kolunu . şimdi hazırmış süpermen olmaya.
veee atlamış...
pat !
yine aynı son boylu boyunca yerde...

bunu bana anlattığında gülsemde aslında sonuç çok kötü olabilirdi.
Allah korumuş valla..

ah süpermenim benim ah :):):)

8 Nisan 2014 Salı

kescez kescez yicez :):):)

yemek yemeği seviyorum...
bunu bilmeyen yoktur!
resmen zevkle yemek yiyiyorum. yemek benim için bir işkence veya zorunluluk değil büyük bir zevktir.
yemekle aramdaki bağ küçük yaşlardada böyleydi.
şöyle bir hikayem var :
ben daha etrafımdaki şeylerin isimlerini öğrenmeye çalışan küçük bir çocukken annemle anneannemlere gitmek için otobüse binmişiz.
yeni yeni konuşmaya çalışan ben
-anne bu ne ?
-otobüs.
-bu kim ?
-şoför
ve benzeri sorularla anneme yolculuk boyunca sorular sormuşum. yolculuk devam ederken kuzuların otladığı bir yerden geçmişiz. annemde hayvanların adlarını bana öğretecek ya bana sormuş 'kızım bunlar ne?' bendeki cevap takdir-i şayan.
'kuzu anne mmm kescez kescez yicez'.
diyince kadıncağız basmış kahkayı :):):)
ne kadar açım bir düşünün...
otlayan kuzular = mmm yemek

7 Nisan 2014 Pazartesi

bi küçük eylül meselesi... kanatlarım var ruhumda...


kışın ortasında sıcacık bir film...
eylül karakterini başta pek sevmedim. aşka inanmayan , onu seven insanla biraz dalga geçen , hayatı sadece eğlenmekten ibarek olarak algılayan birisi.
tek ise kendi dünyasının içine çıkmaktan korkan , karikatür çizerek yaşamını sürdüren , yalnızlığı seven , hayalleri olan , kendi dünyası bümbüyük olan birisi. çok içten , iyi ve saf bir karakter ayrıca.
tek ile ortak özelliğim çok sayıda mevcut...



filmin çekimi , oynayanlar , kullanılan eşyalar bile bir özenle seçilmiş. çok güzel bir film olmuş. direk bozcaadaya gidesim geldi :)
ilk başta aşka inanmadı eylül sonra aşka teslim oldu sonrada bu aşktan korktu ve gitti. sonra içgüdüsel olarak tanıştıkları yere geri döndü ve filmin sonu geldi :(


filmin şarkısı ise mükemmel...
şarkı o kadar güzel bir şekilde seni filme hazırlıyor ki...
nil karaibrahimgil sen ne muhteşem bir kadınsın ...

sevdiğim ile beni derinden etkiledi. sonunda ikimizde birbirimize sarılarak ağladık. film insana sevdiğinin kıymetini yanındayken bilmeni söylüyor. eğer yeni sevgiliyseniz bu film bence pek size göre değil. ilişkiniz uzun süreliyse kesinlikle tavsiye ediyorum. hatta özellikle çift olarak izlemelisiniz.
sevgilim bu filmi birlikte izledikten sonra bana o kadar güzel şeyler söylediki :)
ayrıca bana daha nazik , daha kibar , daha sevgisini belli eder bir hale geldi. her fırsatta sevdiğini söyledi . film resmen aşkımızı tazeledi ! birbirimize dahada yakınlaştırdı.



filmin sonunda ağlayarak birbirimize sarıldık ya o sırada bana bir soru sordu ve beni gözyaşlarına boğdu. sevgilim beni tanıyo artık tamamen...
tek eylülü seviyor...
eylül teki seviyor...

6 Nisan 2014 Pazar

=uçurtma sevdam=

neden benimle uçurtma uçurmuyorsun ?
uçurtma sadece çocuklar için değilki...
kendini özgür hisseden herkes için...
hem eğlencelide...
eğer sana çocuklar için geliyorsa , fena mı işte çocuklaşırız biraz :)
sen söylemiyormuydun senin bu çocuk ruhuna aşığım diye , bana yeniden aşık olman için bir fırsat...
havalar düzelsin uçurtma uçurmaya gidelim ne olur ?
kırma beni lütfen !!!

bakkk
1 erkek 1 kadın da uçurtma uçurdular :) :) :)

gitmek istediğim film var ya bi küçük eylül meselesi oradada uçuruyorlar bak :) :) :)

uçurtma sevdam bu ara doruklarda yine neden mi ?
nedeni üsküdar'da bulunan uçurtma müzesi.
geçenlerde uçurtmalara bakıyordum ki bunu sık sık yaparım bu müzenin sitesini gördüm.
bayıldım yaaa tam benlik!
anladığım kadarıyla müze 2 bölümden oluşuyor. bir gezilecek yer birde isterseniz yapabileceğiniz atölyesi var.
en kısa zamanda bu müzeye gitmek istiyorum.
hemde can-ı gönülden...
belki müzede satın alınabilen uçurtmalarda vardırda istediğim kelebek uçurtmayıda alabilirim. aldımmı ne kadar mutlu olurum :)
sonra tutma beni...
derhal köyüme giderim uçurtmamla birlikte. ayy ne güzel olur :)
 
eskiden her sene uçurtma bayramları olurdu köyümde. bilmiyorum belki bir yerlerde hala kalmıştır.
kimbilir...
babam çıtaları ve gerekli malzemeleri alır dedemlere getirirdi. orada hummalı bir çalışma başlardı aralarında tut bunu , ver şunu gibi. bana beklerken zaman bir türlü geçmezdi. heyecanlı heyecanlı beklerdim bitirmelerini. sonunda bana gösterirlerdi o an yüzümdeki gülümsemeyi hatırlıyorum. dünya kadar altınımolsa bu kadar sevinmezdim herhalde...
bütün çocuklar uçurtma bayramını beklerdik. bayramın sonunda 1. , 2. , 3. ye ödül vardı ama ben işin bu kısmıylahiç ilgilenmezdim. babamda , annemde beni böyle yeiştirdiler. sağ olsunlar iyikide böyle yetiştirdiler :)
herkes yarışırdı ben keyfime bakardım. herkes dereceye giremedi diye üzülürken ben sanki 1. olmuşum gibi neşeli neşeli dönerdim evime :)
şimdi yine uçurmak istedim bak !!!
neyse hadi artık plan hazır bizede uçurtma almak düşüyor sadece :)

5 Nisan 2014 Cumartesi

pişti :)

hediyeleşmeyi sevdiğimi biliyorsunuz.
en küçük şeyler için bile hediye almayı veya vermeyi severim.
geçen bayram için sevgilime kulaklık aldım. aslında bizim gözümüz o 600 tl lik olanlardaydı ama onu almadık. yazık günah yahu üstüne biraz daha para koy benim maaşım eder. bizde orta halli bir kulaklık beğendik ve aldık. tabiiki benim birde sürpriz hediyem olması lazım dimi. olmazsa çatlarım :)
d&r sitesinde gezinirken gördüm. fanatik galatasaraylı sevgilim için süper bir hediyeydi.
galatasaraylı iskambil kağıdı :)

çok beğendi hediyemi :)
hediyeyi evlenene kadar saklarım sonra evimizde oynarız desede ben bugün açtırttım ve 2 el pişti döndük :)
tabiiki ben yendim :):):):):):):):):):):):):):)

4 Nisan 2014 Cuma

unutamadığım şarkılar 3 :)

sympathique

ma chambre a la forme d'une cage
odam kafes gibi
le soleil passe son bras par la fenêtre
 pencereden bi parça güneş geliyor
les chasseurs à ma porte
 kapımdaki avcılar
comme les p'tits soldats
 küçük askerler gibi
qui veulent me prendre
 beni almak isteyen
 
je ne veux pas travailler
 çalışmak istemiyorum
je ne veux pas déjeuner 
yemek yemek istemiyorum
je veux seulement l'oublier
 sadece unutmak istiyorum
et puis je fume 
sonra sigara içiyorum
 
déjà j'ai connu le parfum de l'amour 
aşkın kokusunu önceden öğrendim
un million de roses n'embaumerait pas autant
 bir milyon gül beni o kadar etkileyemezdi
maintenant une seule fleur dans mes entourages 
şimdi çevremde tek bir çiçek
me rend malade (beni hasta ediyor
 
je ne veux pas travailler
 çalışmak istemiyorum
je ne veux pas déjeuner 
yemek yemek istemiyorum
je veux seulement l'oublier
 sadece unutmak istiyorum
et puis je fume 
sonra sigara içiyorum
 
je ne suis pas fière de ça
bununla gurur duymuyorum
vie qui veut me tuer 
beni öldürmek isteyen yaşam
c'est magnifique être sympathique
 sempatik olmak pek şahane
mais je ne le connais jamais
 ama ben hiç bilmiyorum
 
je ne veux pas travailler
 çalışmak istemiyorum
je ne veux pas déjeuner 
yemek yemek istemiyorum
je veux seulement l'oublier
 sadece unutmak istiyorum
et puis je fume 
sonra sigara içiyorum
 
je ne suis pas fière de ça
vie qui veut me tuer
c'est magnifique être sympathique
mais je ne le connais jamais
 
je ne veux pas travailler
 çalışmak istemiyorum
je ne veux pas déjeuner 
yemek yemek istemiyorum
je veux seulement l'oublier
 sadece unutmak istiyorum
et puis je fume 
sonra sigara içiyorum
 
bitiyorummmmmm bu şarkıya...
senelerdir dinle dinle bitmedi sevgim :)
saatlerce peşpeşe dinleyip kafamı bir oraya bir buraya çevirerek dans edebilirim tek başıma
pink martini
şahane
fransızca şarkılar
hep bir şahane ...

bunlarada bakın :)

link