25 Ocak 2014 Cumartesi

imza - kızın

bu kitabı alırmısın bana sevgilim ?
çok merak ettiğim mektuplarla dolu bir kitap. içinde hem hüzün , hem nefret , hemde neşe varmış. bir türlü almak nasip olmadı. sevgilim aldıktan sonra okurum ve içinde sevdiğim , etkilendiğim mektupları paylaşırım sizinle...
kitaptan esinlenerek bende babama mektup yazmak istedim. şu an bu mektubu alıp okuyacakmış gibi...

babam...
babacığım...
tam 17 sene oldu seni görmeyeli. bilsen seni ne çok özledim. annemde çok özledi seni. lakin özlenen sadece sen değilsin. bize yaptığın yemekler , yumurtalı salatalar , rakı - balık sofraların , Türk sanat müziği dinleyişlerin ve bana ezberletişlerin , sevgi dolu gözlerin , hiç bitmeyen neşen , fıkraların , bir anda yaptığın komiklikler , eve eli kolu dolu gelişlerin , evdeki huzurun , bunlar ve bunlar gibi milyonlarca şeyi özlüyoruz seninle birlikte. biliyorum sende bizi özlemişsindir. cennette bir köşede oturup bizi bekliyorsundur. zamanımız dolunca hasretle kucaklaşacağız babacım...

sen burada yokken neler oldu onlardan bahsedeyim biraz.
okullarımı bitirdim. çalıştım ve aşık oldum !...
evet babacığım birisine aşık oldum. bir çocuk sevdim. hemde çok...
ama yinede sevdiğim ilk adam sensin baba merak etme birinci numarada sen varsın yani :)
aşık olduğum adamı keşke tanıyabilseydin. bence anlaşırdınız , severdiniz birbirinizi. yoksa beni kıskanırmıydın baba ?
senin gibi biri. esprili , komik , merhametli...
tıpkı senin gibi bir anda bir bakmışsın taklit yapar güldürür beni :)
kalbi altın gibi...
hiç kötülük düşünmez , aklından hiç cin fikir geçmez...
dedim ya aynı sen.
hatta geçen gün küçük emine yengem aradı annemi. çok beğenmişler damadı. çok canayakın ve sıcak bulmuşlar. esprili ve komik olduğunu söyleyip aynı sana benzetmişler.

zaten kızlar babalarına benzeyen adamlara aşık olurlarmış ya gerçekten doğruymuş !...

anlayacağın başta benim neşe kaynağımdı şimdi annemle tanışınca da evimizin yeni neşesi oldu. esprileriyle gülüyoruz :)
sende bizi izleyip gülüyorsun dimi ?

tabii sadece aşık olmakla kalmadım. evliliğe ilk adımıda attım , sözlendim. o gün yanımda olmanı o kadar isterdim ki. belki de yanımızdaydın ama biz seni göremiyorduk. kızının o heyecanını gördün mü ? deli gibiydi dimi :) bende sonradan çok güldüm halime :):):)

birazda annemden söz edelim. annem hala sana aşık !...
dile kolay baba 17 sene geçti sensiz ve annem sana hep aşık kaldı !...
ilk başlarda ben varım diye hayatta durdu ama sonra senin aşkın ona yardım etti ve ayağa kalktı.

şimdilerde de bir hüzünlü ben evlenicem diye. bazen birbirimizi üzsekde severiz biz annemle birbirimizi. benden ayrılmak ona çok zor geliyor. bunu biliyorum belli etmesede anlıyorum işte. ama aynı zamanda pek bir heyecanlı. sorma gitsin kayınvalide oldu diye ağzı kulaklarında bizimkinin :)

sen merak etme babacığım annemi ben onun yanındayım ve arkasındayım. benide merak etme annemde benim yanımda ve arkamda.
bazen anarız seni ağlarız
bazen anarız seni güleriz
duygular anılara göre değişiyor.
değişmeyen tek şey ise özlem...
sevinçlerimizin bile kanadı kırık kalıyor bazen...

kanadımız kırıkta olsa yaşıyoruz başımız dimdik bu hayatta
içimizde özlemde olsa ayaklarımız sapasağlam yere basıyor
bazen yarım kalsakta yaşıyoruz sevinçlerimizi , hüzünlerimizi
mademki hayattayız hakkını veriyoruz babacım.
hatta senin yerinede yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz
seninle kavuşana dek...

bizi sevgiyle özlemle hasretle bekle...
imza = kızın

aşk = yuva

hep hayatımda sadece 1 (bir) kez aşık olucam diyordum. Allah'ın izniyle öylede oldu. evlilik yolunda birlikte yürüdüğüm adama aşığım. evlendikten sonrada daha çok aşık olacağım. çünkü o bana yuvamı vericek. aşk yuva da demektir bana göre.
hani bayıla bayıla izlediğimiz aşk filmleri varya ; ilk önce aşık olurlar sonra bir nedenden dolayı ayrılırlar , başkalarıyla birlikte olurlar ama hala akılları ve kalpleri o ilk aşık olduğu insanlardadır. bunları hepimiz sevgi dolu gözlerle izledik. ama hiç aklımıza şimdi beraber olduklarının neler hissettikleri geldimi ? gelmedi. öyle bir yansıttılar ki filmlerde , onlardan hemen ayrılsın ve aşık olduklarıyla mutlu olsunlar diye düşünürdük hep.
şimdi aklıma kolera günlerinde aşk adlı film geldi. nasılda severek beğenerek izlemiştim bu filmi. adam gençken bir kıza aşık olur lakin kader onları ayırır. kız başkasıyla evlenir. bu sürede hala ikisi birbirlerine aşıktırlar. adam kadını unutmak için günlük ilişkiler yaşar ama bazı kadınlarında canını yakar. yıllar geçer yaşlanırlar. kadının kocası ölür ve adam kadının yanına giderek aşkını tekrar itiraf eder ve mutlu son...
oysa şimdi bu filme baktığımda saplantılı bir ruh görüyorum. bir insan böyle birisine saplanıp kalırsa sizce karşısına çıkacak olan doğru kişiyi bulabilir mi ?
titanic filminide ele alalım. izlenecek en güzel aşk filmleri arasındadır dimi. bu filmdede aynı saplantı mevcut. hayatının aşkıyla karşılaşmış olan kızımız çok romantik ve çok güzel 1-2 gün geçirir. derken talihsizce gemi batar kızımız kurtulur , aşık olduğu çocuk ise ölür. kızımız hayatına devam edip başka bir adamla evlenir. çocukları , torunları olur. filmin sonuna doğru sanırım torunundan dinliyorduk ''bir kadını kalbi okyanus gibidir çok sırlar saklıdır'' deniyordu. yani ölene dek sadece o aşık olduğu çocuğu (Jack) sevmiş. tam sonuna geldiğimizde ise kızımızda ölür ve aşık olduğu adamla buluşurlar gemide ve mutlu son...
neredeyse bir ömür başka bir adamla yaşamış ama yinede jack!

bu olaylar sadece filmlerde değil gerçek hayattada mevcut. bir tanıdığım vardı evliydi ama hala eski aşkına aşıktı. çocuğuna bile o aşık olduğu kadının adını koymuştu. ben bunu öğrendiğimde karısına çok acımıştım :(
sizce karısına haksızlık değil mi ?

bence bu tür olaylar aşk değil. sadece saplanıp kalma. hatta daha bile ileri gideyim kişilik bozukluğu bile olabilir. saplanıp kalmalarının nedeni ise belki beraber olamadıkları içindir. bir hayal dünyası aşkı. oysa birlikte olsalar hayallerinde yaşadıkları o aşkı onlarla yaşayamadıklarını görüp o anda bile unuturlar.

böyle şeyler yalanda değilmidir sizce ?
sevebilirsin aşık olabilirsin buna bir itirazım yok. ama eğer unutamıyorsan neden evlenip başkasında canını yakıyorsun. itirazım buna...
hayatına bir çok insan girebilir , başkalarına da aşık olabilirsin önemli olan bittiği zaman saplanıp kalmak değil yeni bir hayata başlamaktır.
unutmayın AŞK = YUVADIR
ona aşık olun.
hee birde aşkı heyecan sanıp sonradan evlenince aşk bitiyor diyenler var.
ya aşk neden bitsin !
aşk mademki yuva o yuva ayakta olduğu süre aşkta hep ayaktadır.
aşk = tüm güzel duyguların toplamı...

23 Ocak 2014 Perşembe

taş ve aşk

henüz daha ilk okuldaydım. bir arkadaşım vardı eda. bana doğum günü hediyesi alamadığı için çok üzülmüş o yüzdende doğum günümü kutlamamıştı. onunla bu konuda konuştuk. hediyenin büyüğü , küçüğü olmadığını bana yolda bir taş bulup üstünü benim için boyasa bile yeterli olduğunu , bununda benim için bir hediye olduğunu anlattım. hiç unutmuyorum aynı gün eda bir taş bulup , boyayıp bana vermişti :)

bende şimdi taş boyamaya gönül verdim. biraz araştırma yapıp evde kendi başıma yapmaya çalışıyorum. ilk önce bizim buradan bir amcaya deniz boyundan bana değişik boyutlarda taş getirmesini rica ettim. amca neredeyse 15kg yakın taş getirmiş bana. sağolsun kırmadı beni amca. sonra sanat ve sanatçıya , emekçiye destek kapsamında sevgilimde gerekli malzemeleri aldı :)

bu kadar destekten sonra ilk olarak sevgilime taş boyamak istedim. sözümüz için bir hediye :)
süslemeyi internetten bakarak yaptım kimdense özürler ama bende kendi ilavelerimi yaptım.
güzel oldu ama dimi ?

ben sana küstüm...

küsmek nedir bilirmisin ?
küsmek dürüstlüktür
çocukçadır ve ondan dolayı saf'tır
yalansızdır
küsmek Seni Seviyorum'dur
vazgeçememektir
beni anlatır küsmek
kızdım ama hala burdayımdır
gitmiyorumdur
gidemiyorumdur
küsmek nazlanmaktır
yakın bulmaktır
benim için değerlisindir
küsmek sevdiğini söylemektir
hadi anla demektir
küsmek umuttur acabaları bitirmektir,
emin olmaktır
yani diyeceğim o ki ;
ben sana küstüm.
(NAZIM HİKMET)
''sen bana küsüyordun hayatım ve ben bazen içimden kızıyordum sana. yanılıyormuşum küsmek ne kadar masumca ve çocukçaymış. küsmek ne kadar ''sen''miş aslında.''
ayy ben sana yine aşık oldum ya!
sevgilim böyle derse ben tekrar aşık olmam mı ?
bizim meşhur dizimiz olan karadayıyı izlerken sevgilim bu bölümde tamamen beni dinlemiş gibi olmuş. dayanamamış hemen beni aramış o esnada. telefonu açıncada bana üstteki konuşmayı yaptı. mutlu etti beni :)
dizimizi izlerken sürekli ''hayatım bütün mimikler filan aynı sen'' diyor sevgilim. bu şiirde son noktayı koydu tam bir ispat oldu yani :)


yani diyeceğim o ki
BEN SANA KÜSTÜM...

21 Ocak 2014 Salı

istanbul akvaryum gezisi

hani bayramda microminyatür sergisini gezdiğimizi yazmıştım ya birde o gün balıklara gittik.
ben turkuazoo derken sevgilim akvaryuma gidelim diye tutturdu. neticede ben oda balık bu da balık dedim Florya'daki istanbul akvaryuma gittik.
balıkları teker teker gezdik.bir ara karetta karetta olan bölüme gittiğimizde ben kendimden geçtim. ayy yerim ben seni...
nasılda sevimli sevimli yüzüyor...
yine balıklara devam...







bir ara sevgilim artık çıldırdı sıkıntıdan :) canımın karnı acıkmış birde üstüne acayip bir kalabalık olunca patlamak üzereydi. hakkatten ama bizde bulabula o günümü bulduk yani. heryer insan kaynıyor , çocuklarda var tabii avaz avaz çığlıklar atıp bacaklarımıza dolanıyorlar filan...
benim en korktuğum hayvandır köpek balığı bu bölüme geldiğimizde tahmin ettiğim kadar korkmadım. pek ürkütücü gelmedi gözüme. herhalde sevgilim yanımda diye :)



son bölüm olan yağmur ormanlarına girdik.
bayıldım buraya...
harika yapmışlar...
sevgili huysuz sevgilim benim ise burasını fazla nemli buldu :)
ben nemli lafını duyunca kahkayı patlattım :):):)
nasıl bunalmış benim sevgilim. son bölüm diye moral verdim ona :)





zehirli kurbağalar
tarantulalar
şelaleler
süper ya süper...

gezimiz biter bitmez doğru yemeğe :)
sevgilimin karnı doydu yüzü güldü :)
aaa sahi akvaryumun hediye yerinden kitapayrıcı aldı bana sevgilim :)
nasıl güzeller dimi ?

bunlarada bakın :)

link