29 Haziran 2013 Cumartesi

saç şekillendirici

çook alışveriş yapasım var :)
offf param yok !!!
seneler önce Aşkın Nur Yengi'ydi sanırım alışveriş aşısı çıkarsa ilk ben yaptırtıcam demişti :)
kadına hak verdim gerçekten , öyle bir aşı çıksa bende yaptırırım kesin.

ilk önce almayı düşündüğüm şey : saçlarım için
her sabah saçlarımı kurutup çıkıyorum evden. bazen saçlarım çok saçma sapan bir hal alıyorlar. sanki hiç taranmamış gibi. bende saçlarımı normal kurutucu yerine fön çekerek kurutursam hem saçlarım daha güzel olucak, hemde kendime daha çok güvenim gelicek !
hemde hep bakımlı dolaşıcam. malum en çok  saçlarımız dikkat çekiyor. yani saçlarınız kötüyse o gün kötü gözükürüz. ama saçlar iyi ise havalı havalı dolaşırız...
bakım saçlardan başlar :)
yalnız 2 seçenek arasına sıkışıp kaldım.
birincisi : Babyliss 2735E Çok Fonksiyonlu Saç Şekillendirici
ikincisi : Rowenta 9220 Brush Activ 1000
çok havalı duruyorlar !!!
ikisininde markaları iyi . rowenta sanki daha çok dikkatimi çekiyor çünkü düzleştiricisi var bende devamlı kullanıyorum ve oldukça memnunum. yazarken farkettim kesin rowentayı alırım en kısa zamada. memnuniyetimide , yaptığım saçlarıda sizinle de paylaşırım :)
iyi hafta sonları :)

28 Haziran 2013 Cuma

zayıflamayı hızlandırıcı kıyafetler :)

doğrusunu söylemek gerekirse bu hafta rejimim hiç iyi gitmedi.
hep o hain çikolatalar yüzünden :)
beni tek rejime endeksleyen şey içinde güzel ve ince duracağım şık kıyafetler.
biraz daha kilo verdikten sonra anneme beğendiklerimi gösterip diktireceğim :)
bende daha çok kombin var...
bazıları bunlar...



25 Haziran 2013 Salı

hakuna matata :)

hiç üzülme !!! demek
hakuna matata
ne güzel bir söz bu
hakuna matata
geçmez bu moda...

üzülme sakın herşey hayattan
dertsizlik demek bu felsefe !!!
HAKUNA MATATA... :)
aslan kral hiç unutamadığım bir film. 1994 yılındaydı. annem ve babam beni daha ilk defa sinemaya götürdüler. ilk film olarak da aslan kralı seçmişler. karagümrükte feza sinema salonunda izledim ilk sinemamı.  6 yaşındayım o zaman. baba kral öldüğünde babam ve annem ağlamışlardı ben ise değişik ambiyansa dalmış filmimi izliyordum. (2 sene sonra benimde baba kralımın öleceği aklımdan geçmemişti elbet :( ) filmden çıktığımda ağzımda sadece HAKUNA MATATA vardı...
hakuna matata lalalalala
hakuna matata lalalalala
....................
 ve bu şarkı senelerce ağzımda takıldı kaldı :)
felsefeside...
üzülme sakın herşey hayattan
dertsizlik demek bu felsefe !!!
HAKUNA MATATA... :)

24 Haziran 2013 Pazartesi

ıcespagetti dondurma , essede çeyizlik...

dün annemle marmara foruma gittik. alışveriş yapalım dedik.
daha önceden gördüğüm ıcespagetti orada yapılıyordu onuda yeriz diye.
aslında sadece gırtlak için gittim valla :)
çook merak etmiştim nasıl birşey diye :)
1 haftalık rejimden sonra kendimi ödüllendirmek istedim...
Vanilyalı dondurmanın spagetti çubukları gibi preslenmesi, domates sosu görüntüsü için çilek yada frambuaz sosu, parmesan rendesi için beyaz çikolata veya hindistan cevizi ile yapılan sunumda estetik, eğlenceli bir üründür.
merak uyandırıcı ve iştah kabartıcı bir yazı değil mi ?
bende bu yazının peşinden düştüm ama biraz hayal kırıklığına uğradım doğrusu. lezzeti fena değilsi ama bence bir dondurma için fazla pahalı. içine azıcık koyuyorlar dondurmadan üstüne sos filan ve bunun fiyatı 8 tl. hani insan o kadar verir ama lezzetide mükemmel olması lazım. anlıyacağınız deymedi. ona vereceğim parayla algidanın carted'or special alırım evde doya doya yerim yani :)
yinede merak ederseniz deneyin derim...
bunda hüsrana uğrayınca bizde kendimizi verdik alışverişe :):):)
bayanların en sevdiği şey !!!
tam esse mağazasının önünden geçiyordukki annem girelim hadi dedi. ayyy keşke girmeseydik. o ne öyle yaaa resmen mağazayı yağmalamışlar. raflardan çoğu boş kalmış. %50 indirim birde o fiyattan %50 indirim yapıyorlar!!! çoğu şeye bakamadık bile yoğunluktan. tam 1 saat kasa kuyruğunda bekledik. ama buna deydi istediğim tencere vardı onu bulunca kaçırmak istemedim . eee nede olsa çeyizlik :) renginide öteki tencerelerime uysun diye mor aldık. çook güzel :)

annişle keyifli bir gün geçirdik...

Komşunun kriz yetimleri

Komşunun kriz yetimleri
Yunanistan’da pek çok aile yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bakamaz haline geldikleri çocuklarını yetimhanelere bırakıyor. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre, kriz öncesi orta halli pek çok aile açlık sınırının altına düşünce, yetimhanelere bırakılan çocuk sayısında patlama yaşandı. Yetişkinlerin üçte birinin, 25 yaş altındaki gençlerin ise üçte ikisinin işsiz olduğu ülkede, Yunan çocuklarının yüzde 10’unun açlık sınırında yaşadığı ileri sürülen haberde, “Pek çok okul, yeterli beslenemeyen çocukları fiziksel olarak daha fazla zorlamamak adına beden eğitimi derslerini iptal ediyor” iddiası da yer aldı.
TAM 11 BİN ÇOCUĞA YARDIM EDİLİYOR
YUNANİSTAN’da ekonomik krizin etkilediği ailelere destek sunan yardım derneği Child’s Smile son bir yılda ülkede 10 bin 927 çocuğa yiyecek, kıyafet ve ayakkabı yardımı yaptıklarını söyledi. Dernekten Tania Schiza, “Eskiden sadece fakir ailelere yardım ederdik. Artık üst  orta sınıftan aileler bile yardımımıza muhtaç” diye konuştu. Utançtan yardım istemeyen birçok aile daha olduğunu da söyleyen Schiza, “Geçmişte bize bağış yapan bazı ailelere bile yardım sağlamaya başladık” derken, 5 yıl önce ülkede sadece 47 aileye hizmet verdiklerini söyleyen SOS Çocuk Köyü yetkilileri de, şu anda bu sayının 900 olduğunu ve yeni merkezler açmayı planladıklarını belirttiler.
/////////////////////////////////////////////////////////////////////////
içim parçalandı yine bu haberi okuyunca sabah sabah...
her insan olanında içini parçalar...
aman nasıl olsa bizim başımızda değil diyerek görmezlikten gelenleri anlayamıyorum...
çok acı birşey yaşadıkları evladına bakamıcak duruma geliyorsun ve yetimhaneye bırakıyorsun. çocuğun anneside babasıda varken , öksüz ve yetim kalıyor !
ALLAH korusun hepimizi , tüm dünyayı !
yardımlarımızı hiç bir zaman esirgemeyelim!!!

23 Haziran 2013 Pazar

ışıltılar...

ışıklandırma...
nasıl severim ben bunu...


böyle yerlere bayılırım. baksanıza şu ışıklandırmaya :)
bir akşam yemeği , güzel bir müzik ooo... deymeyin keyfime...
düğünlerde çok güzel olur. hem açık havada bol bol oksijen hemde mükemmel bir ışıklandırmayla müthiş bir gece :)
bu ışıklandırmayı sadece sevgilinle gideceğin bir yere yaparsın mesela biraz uğraşlı bir iş olabilir ama çook romantik bir akşam geçirilebilir :)
sevgiline unutamayacağı bir gün yaşatılabilir :)
bunlarada bittim doğrusu...
kelebekler ve yusufçuklar...
benim gibi kelebek delisi olan birisi için çook güzeller :)
yukarıda anlattığım romantik akşamlar bunlarlada süper olur üstelik daha az uğraş gerektirir :)
bir kız için böyle bir yer rüya gibidir :)
kendi evimde bahçem olmasa dahi alıp çiçeklerimin toprağına koyabilirim bunları...
bahçe için çook güzel bir ışıklandırma !
süper yaa :)
led ışıklar güzel fikirlerle birleşince harikalar yaratabiliyor...
***********************************************
sevgilimin mesleği '' elektirikçi '' .
geçen gün sevgilime dedim ''hayatım sen elektirikçisin ama bana şimdiye kadar kendi ellerinle yaptığın ışıklı birşey yapmadın'' . gerçekten böyle birşey beklerdim sevgilimden. çünkü elektrik konusunda çok marifetli :)
bu söylemime karşı '' hayatım aklıma böyle birşey hiç gelmemişti , ne yapabilirim acaba '' diye düşünmeye başladı hemen. eminimki çok güzel birşey yapıcaktır :)
beklemekteyim :):):)

22 Haziran 2013 Cumartesi

rejim :( açım :(

açıııımmmm...
çoook açıııımmmm...
ben böylesine rejimdeyken eczaneye bir kız geldi 50 kiloymuş , kendisini hiç beğenmiyormuş 6-7 kilo alması gerektiğine inanıyor ve bana ''acaba kilo aldırıcı birşey varmı ? çünkü ben yiyiyorum bana yaramıyor kilo alamıyorum'' dedi.
ayyy cinlerim tepeme geldi !!!
zaten açlıktan sinirlerim tepemde dolaşıyorum. kıza elimin tersliyle vurasım geldi yaa !!!
ben senin kilona incem diye neler çekiyorum haberin varmı kızcağızım :)
...
hiç tartılmıyorum. tamamen süpriz olsun indiğim kilo :)
1 haftada ancak vücudumdaki ödemi suyu atmışımdır dışarı. bunuda sporsuz yaptığım için biraz bacaklarım titriyor. kendimi çok halsiz hissediyorum.
pazartesi itibari ile umarım sporuma başlayabilirim. çünkü ancak o zaman kalıcı kilo verebilirim !!!
...
hayallerimde hep çikolatalar , pastalar var !!!
ahhh...
ah...
sevgilimi bile çikolata gibi görüyorum yaaa :))))

21 Haziran 2013 Cuma

küçükken gökyüzüm...

yaz aylarında hava karardıktan sonra, annemle köydeki evimizin balkonuna çıkardık ve başlardık gökyüzüne, yıldızlara bakmaya...
istanbul gibi pek ışık yoktu köyde. bundardır ki samanyolu bile gözükürdü...
hele elektrikler kesilince tam seyirlik oluyordu doğrusu...
bizde böyle zamanlarda balkonumuza sererdik hasırımızı , uzanırdık üstüne , yorganımız gökyüzü olurdu...
muhabbet dahada koyu olurdu...
annem anlatırdı o zamanlar bana yıldızları...
''küçük ayı'' , ''büyük ayı'' , ''burç yıldızımızı'' ... daha nicelerini anlatır ve bulmaya çalışırdık uçsuz bucaksız gökyüzümüzde...




benim burç yıldız takımım :)
şimdilerde hiç yıldız görünmüyor ışıklardan.
en azından 1 günlüğüne revolution olsun istiyorum sanki :):):)

20 Haziran 2013 Perşembe

kar küreleri :)

tutkunu olduğum objelerdendir.
kar kürelerine baktığımda yüzümde bir gülümseme oluşuyor.
monalisa hesabı :)
kar kürelerini tersyüz yapıp onların salına salına düşüşünü izlemek güzel bir duygudur benim için.
içimi ferahlatır , sevgi doldurur...






19 Haziran 2013 Çarşamba

ateş böceklerini seyre daldım !!!

...
Bir yaz gecesi,otururken bahçede
Ateş böceklerini seyredaldım
Hanımeli kokusu karışmış yasemine
Ateş böceklerini seyredaldım,bu gece

Kendime benzettim yanışlarını
Yönsüz yolsuz kanat çırpışlarını
Eğilmeden güneşe özgür kalışlarını
Bir mevsimlik hayat buluşlarını

Dolunay gökde,yakamoz vurmuş dibe
Ateş böceklerini seyredaldım
Hanımeli kokusu karışmış yasemine
Ateş böceklerini seyredaldım,bu gece
Ne kadar çok severim bu şarkıyı...
Sertab'ın sesiylede bir başka güzeldir. nede olsa Şehrazat'ın sözleri !
kendime pay da biçerim bu şarkıdan.
ateş böceklerini çok severim mesela...
küçükken onların arasında koştururdum , yakalamaya çalışırdım.
özgürlüklerine sevdalıyımdır. bir mevsim yaşasalar bile sonuna kadar yaşarlar. mutlu bir şekilde :)

hanımeli kokusuna bayılırım...
bu yüzden kendi parfümüm bile hanımeli kokusudur. yüzümde kocaman bir gülümseme oluşturur :)

özlüyorum bazen köyümü veya köy gibi sakin yerleri...
böyle bahçede oturmak istiyorum sessiz sedasız. hafiften bir esinti olsun ben sandalyemde oturayım üstümde incecik bir örtü ürperirsem diye...
burnuma buram buram hanımeli koksun ,
gözlerim ateş böceklerinde olsun...
seyrederken uyku çöksün ve oracıkta uykuya dalıyım.
sabahlarıda sizi gıcık alarm sesleri yerine kuşlar uyandırır güzel sesleriyle :)
nasıl mutlu ve dinç uyanırım kimbilir :)

böyle dinlenmek istiyorum işte !!!

18 Haziran 2013 Salı

çiçeklerim :)

sevgilimin bana aldığı çiçek buketlerinin içinden 2-3 tane ayırıp kuruttum.
gerisini seyirlik bıraktım hep , kokusuyla mest olmaya :)
bana verdiği herbir çiçeğin hatırası var. bu yüzden kıyamam atmaya. kurutuncada kırılma riski çok fazla. evde açıklık yerde duruyorlar haliyle toz içinde kalıyorlar. toz almaya çalışırken hafiften hafiften kırıldı bazıları çok üzüldüm :(
bende bu kuruttuğum çiçekleri güzel bir kutu içinde topluyorum artık. bir kutu buldum. kutuyu sevgililer gününde bana verdiği çiçeklerin kağıdıyla kapladım . kalpli kalpli çok güzellerdi bunuda değerlendirmiş oldum böylelikle. kutunun içine düzgünce yerleştirdim çiçeklerimi büyükleri alta küçükleri üste gelicek şekilde. yanlarada ''notları'' iliştirdim. güzel bir iş çıktı ortaya hem kırılmıyorlar hem güzel bir şekilde saklayabiliyorum :)
kendi evim için ayrı bir fikrim var !
yuvarlak bir kapaklı fanus yaptıracağım onun içine çiçeklerimi koyup sergileyeceğim evimde. hatta bu fanusun üstüne dikdörtgen bir cam koyulur ve sehpa şeklinde kullanabilirim !
müthiş fikir :)

17 Haziran 2013 Pazartesi

gelinlik genç kızın yemek günlüğü 1 :)

seneler önce annem ameliyat olunca az buçuk yemek yapmıştım. yemek deneyimim bundan ibaret :)
bugün itibari ile başladım yemek yapmaya. eee geç bile kaldık dimi :)
ilk yemek kabak dolması.
annem anlattı ben yaptım. kolay bir yemekmiş ama soğan yine ağlattı beni :)
en son gözlerimdeki makyaja gittim baktım . son durum yanaklarımdaydı :)
kabaklarının içini alırken üstüme başımada biraz bulaştırdım. olcak o kadar canım daha ilk deneyimim sonuçta...
olmuş mu ?
olmuş :):):)


rejim :( / zayıflamak :)

rejimdeyim yine bugün başladım.
zaruri ihtiyaç !


1 sene önce 82 kiloydum. sporla ve yediklerime dikkat ederek 11 kilo verdim . şimdi 71 kiloyum. artık eskisi kadar tombul değilim ama yinede kilom var. bir kıyafet giydiğimde beğenmiyorum hala...
hedef 10 kilo daha vermek sporla ve rejimle :)
bugün saat 7:00 de kalkıp spor yapıcaktım fakat saati duymadım veya uyku sersemi kapadım bilmiyorum. sonuçta spor yapamadım. bugünki sporu akşama yapıcam artık.
sabah kahvaltısı olarak sadece muz yedim. tabii hergün böyle olmıyacak sabah sandviçimi hazırlıyacağım bundan sonra. saat 11:30 gibi erik yicem , sonra saat 13:00 gibi öğle yemeği , saat 17:00 bir meyve daha ve sonrada çok az akşam yemeği ve acıkınca salatalık. hem bu sıcak günlerde salatalık en faydalı yiyecek :)
tam 1 ay sonra kilomu yazıcam buraya bakalım kaç olucam :):):)
mutluluklar:)

16 Haziran 2013 Pazar

sevgililer günü

biliyorum sevgililer günü geçeli çok oldu.
yine de paylaşmak istedim.
sevgilime o gün için 2 hediyem vardı. birincisi çakmak üstüne isimlerimizi ve Galatasaray amblemi koydurdum. sevgilim fanatik Galatasaraylıda :)
ikinci hediyem ise daha özel bir hediyeydi. siyah defter buldum ve bunu istediğim boyutlarda kestirdim matbaaya. sayfanın bir yaprağına bizim resmimizi , diğer yağrağınada hem resimle hemde bizimle ilgili sözler yazdım.
sevgilim bu hediyeme bayıldı :)
çok romantik ve anlamlı buldu :)
o gece eve gittikten sonra da resimlere ve sözlere tekrar tekrar bakmış ve okumuş benim sevdiceğim :*

15 Haziran 2013 Cumartesi

hediyeleşmek :)


hediyeler...
süprizler...

kim sevmezki ?
yüzümüzü kocaman gülücüklerle doldurur böylesi anlar :)

normal hediyemin yanında birde kendi yaptığım , uğraştığım , çaba gösterdiğim hediyeleride vermeyi severim.
yada böyle birşey yapamadıysam şayet aldığım hediyede çok düşünmüşümdür.
günlerce...
bazen de aylarca...

hiç kimseye şimdiye kadar üzerinde düşünmediğim veya uğraşmadığım bir hediye vermedim. artık verememde herhalde alışanlık oldu bu bende :) genetik miras diyelim annemden bana geçen :)
///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
Hediyeleşmenin önemi büyüktür. Peygamber efendimiz, insanların birbirleriyle ilgilerini kesmemesi ve irtibatlarının kopmaması için hediyeleşmeyi emreder, hediyenin, alanı sağır ve kör ettiğini bildirirdi. Yani hediye sayesinde hediye verenin kötü sözlerini duyamaz, kötü işlerini göremez olur.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Müsafeha edin, müsafeha kini, kırgınlığı giderir. Hediyeleşin, çünkü hediye, sevgiyi artırır, düşmanlığı giderir.) [İbni Asakir]

(Hediyeleşin, çünkü hediye, aradaki muhabbeti artırır.) [Beyheki]

(Hediyeleşin, çünkü hediye, dostluğu artırır, kini, düşmanlığı giderir.) [Taberani, Ebu Nuaym]

(Talep etmeden verilen hediyeyi kabul edin!) [Hakim]

(İstemeden verileni alın! O, Allahü teâlânın gönderdiği rızktır.) [Beyheki]

(Hediyeyi reddeden, Allahü teâlânın verdiğini reddetmiş olur.) [Ramuz]

(Davete icabet edin, hediyeyi reddetmeyin!) [Buhari]

(Hediye, Allahü teâlânın gönderdiği güzel bir rızktır. Hediyeyi kabul edin ve karşılığında daha güzelini verin!) [H.Tirmizi]

(Hediye verene, siz de hediye verin! Eğer verecek bir şey bulamaz iseniz, onun için dua edin ki hediye karşılıksız kalmasın!) [Nesai]

 //////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////
sevgilimle 1. yılımızı doldurucağız 1 ay sonra ama ben şimdiden başladım ne yapıyım ne alıyım diye. genetik işte düşünmeden duramıyorum :)
kafamda 3 tane şey var inşallah param yeterde hepsini yaparım.
1. si yapacağım birşey
2. si birşeyi gönderip yaptıracağım birşey
3. sü ise bilgisayarda uğraşırak yapıcağım ve başkasına verip yaptıracağım birşey.
umarım hepsini sever !!!
hediyeleri şimdilik buraya yazamıyorum malum okuyabilir. ama 1 ay sonra hepsini burada yayınlarım :)

hediyeleşmek çook güzel birşeydir. hem dinimizce hemde örf ve adetimizde yeri büyüktür. insanın mutlu anında , mutsuz anında vs. her anında yüzünü güldürür :) unutulmaz anlar bırakır hepimizde :)
küçükte olsa , önemsiz günlerdede olsa ki bazen öylesine günlerde içimden sana hediye almak (yapmak) geldi deyipte verilmesi daha güzel bir duygudur.
örneğin karşınızdaki çok sevinçli sizde bunu gördünüz ve ona bir hediye verdiniz bugün seni dahada mutlu görmek geldi içimden deyip vermek hem veren hem alan için unutulmaz bir andır. karşınızdaki kişiyi önemsediğinizi düşündürür. bunun tam terside geçerlidir insanın morali bozukken hediye alması neşelendirebilir :)

sevgiler :)


 

14 Haziran 2013 Cuma

Hayatınızda İzleyebileceğiniz En Güzel Doğum Videosu :)

geçenlerde internette doğum ile ilgili bu videoyu izledim. bütün bayan arkadaşlarımda çok beğendi.
gerçekten harika...
yazmadan geçmek istemedim.
mükemmel bir eş , eşine ne kadar destek ve yardımcı olmuş!

dip not : suda doğum doğumlar arasında en rahat olanı ülkemizdede yanılmıyorsam ilk olarak Nurgül Yeşilçay gerçekleştirmişti.

13 Haziran 2013 Perşembe

çocuk özlemi :)

bilimsel bir açıklaması var mı bilmiyorum ama annelik duygusu doğuyor içine sanki yaşın 20lere gelince. hele hele 30 a yaklaşınca bir hayli çoğalıyor bu durum. çocuk özlemi sarıyor sanki.
her kıza bu oluyor mu acaba?

en azından bana öyle oldu. anne olmak istedim hep.
sevdiğin ,
deliler gibi aşık olduğun ,
anlaşabildiğin birisinden olsun isterim.

çocuğumun yüzüne bakarken aşık olduğum adamıda göreyim isterim.
ilk söylediğim anda havalara uçalım ,
doğuma kadar heyecanla bekleyelim ''onu'' yavrumuzu.
sonra doğum heyecanı sarsın ikimizi .
ben sancılarla uğraşırken aşık olduğum sevdiğim adam benim elimi tutsun , yüzümü okşasın , seni seviyorum desin isterim.
sonra yavrumuzu kucağıma aldığımda mutluluktan ağlarken sevdiğimde ikimize baksın ikimizide sarsın isterim .
çocuğumuz büyürken ikimizde çocuklar gibi şen olalım isterim . çünkü çocuklar bunu hakkeder ve daha fazlasını :)
umarım bir gün nasip olur bu yüce ve güzel duygu :)

kaplumbağa :)

Bir zaman gelmiş ve kaplumbağalar ülkesinde su tükenmiş. Ne yapıcaz diye düşünürken aralarında en yaşlı, en bilgin olanı demiş ki:

“Şu dağı görüyormusunuz? O dağın arkasında büyük bir göl var.”

Ee, koca dağı hepsi birden aşamazlar. Aralarında çok yaşlı olanlarda var. Bunun üzerine oraya gidip su getrmeleri için en genç 2 kaplumbaga seçilmiş.
...
Genç kaplumbağalar 25 yıl sonra göle ulaşmışlar.. çok demeyin. Ancak çıkmışlar dağı. Hem nasıl olsa uzun yllar yaşıyolar. Bir de farketmişler ki suyu alıp götürmek için yanlarına kap almayı unutmuşlar. Kaplumbağalardan biri;

“Ee nabıcas şimdii?? Birimizin gidip kap alması lazım.. Diğerimiz de burada beklesin ki kimse gelip içmesin sudan!! En iyisi sen git!”

“Olmazz…. Ben gidicem sen ya suyu içersen?.. O zaman köy susuz kalır ve hepimiz ölürüz
susuzluktan!”

“Yok valla bak yemin ederim ağzımı sürmiiycem.. sen git al gel kabı beklicem.. Söz veriyorum.”

Bunun üzerine diğer kaplumbağa yola çıkmış.. Orada kalan da beklemeye başlamış..
Aradan 30 yıl geçmiş.. 40 yıl.. 50 yıl.. Sonunda bekleyen kaplumbağa bu böyle olmayacak demiş.. Galiba gelmeyecek bu.. Köydekiler de öldü herhalde susuzluktan. . En iyisi ben biraz su içeyim de bari ben hayatta kalayım.. Kaplumbağaların soyu devam etsin.. Tam eğmiş kafasını göle doğru bir yudum alacakken çalıların arkasından bir ses duyulmuş..

“Bak böyle yaparsan gitmem amaaa!! :)

bunlarda benim kapluşlarım :) :) :)
alt resimdeki küçük olan kaplumbağam üst resimdeki büyümüş hali :)

12 Haziran 2013 Çarşamba

aşk :*

aşksız evlilik olur mu?
bence olmaz!
evlilik 2 kişinin uçsuz bucaksız birlikte yolculuğa çıkmasıdır. mutlaka inişleri ve çıkışları olucaktır . önemli olan iniş dönemlerinde ''aşkla'' birbirlerine tutunup çıkışa doğru yönelmeleridir. eğer aşk yoksa bu iniş dönemlerinde ilişki kopar ayrılık olur. aşk olursa , tutku olursa , sevgi ve saygı da eklenirse bir ilişkiye ölümsüz bir ''aşk'' doğar !!!


ben iki türlü aşk olduğuna inanırım.

*birincisi :
geçici aşk
yanılgıdır.
görürsün ve aşık olursun hemen . hiç birşeyi sorgulamadan saf aşık olursun. o anda bir ayrılık olursa senelerce kopamazsın. sanırsın ondan başka kimseye böylesine delicesine aşık olamazsın. ama bu bir yanılgıdır bunu anlamak lazım.
ben güzel bir kitap okumuştum tamda bu konuyla ilgili aynalar koridorunda aşk. bir kız vardı delicesine sevdalı zannediyor kendisini. hiç kimseye fırsat vermiyor , kalbini açmıyor. sonra psikologa gitmeye karar veriyor ve içinde bulunduğu durumun aşk değil , sevgi değil bir takıntı olduğunu anlıyor ve şu güzel cümleyi kuruyor
''benimkisi aynalar koridorunda bir aşkmış. kendim ve yansımamı birbirine karıştırdığım ve yansımalarıma bağımlı olduğum bir aşk.''
bunu algıladıktan sonra gerçek aşkı buluyor!!!

*ikincisi :
gerçek aşk.
tamamlayıcı.
görürsün ve 'hoşlanırsın' . önce 'arkadaş' kıvamında başlar herşey. 'anlaşırsın' . anlaşamadığın yerler dahi olsa iki tarafta birbirine 'saygı' duyar. sonra en güzel zamanlarda 'aşk' doğar içine . zaman geçer 'alışırsın' . bir bakmışsın onu çok 'seviyorsundur' . 'sevgi' olur. sonra bir bakarsın onsuz yapamazsın!
'' gerçek aşk ''
işte  budur!!!
ve böyle kişiyle ancak evlenirsin :*

11 Haziran 2013 Salı

annem = mor :)

çok renkli kadın şu annem :)
yine giymiş pembeleri morları geçti çalıştığım yerin önünden :)
eskiden kızardım neden böyle renkli giyiniyorsun sen artık yaşlısın diye özellikle lise döneminde yapardım bunu. sonra birgün bir baktım annem kara kara renkler giyiyor hiç alışmamış gözlerim yadırgadım birden. birde karalar giydikçe bunalım takılmaya başladı . hiç yakışmadı anneme bu karalar :)
yahu benim annem bu neden giymesinki cıvıl cıvıl şeyler:)
mor renge takıntısı var ne alırsa hep mor alır. onun yüzünden herkes benide onun gibi mor delisiyim zanneder :)
tamam canım sempatim var :)
mor elbise , mor bluz , mor takım , mor eşyalar eve , mor oje ...
evimizin olduğu yerde erguan ağaçları vardır. annemin tepkisi ne güzel açmışlar mor mor olur her sene :)
gönlü genç benim anneciğimin...

ardıç ağacı ve kuşu

^^ ardıç ağacı ancak ardıç kuşunun ardıç tohumunu yutması ve tohumun kuşun midesindeki enzimlerle birleşmesi sonucunda, dışkısının düştüğü yerde çıkabilen mucize bir ağaçtır.
ardıç kuşunun sindirim sisteminde ardıç ağacının hotumlarının kabukları açılır. ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar kolayca çimlenir. yani tohumların kaderi ardıç kuşuna bağlıdır. yalnız sağlıklı tohumlar ve kuşlar ise gittikçe azalmaktadır. ^^

çok ilgimi çeken bir makale bu.
Türkiye'de oldukça sayıları azalmış. ormanlarımızın sadece %8 ni kapsıyormuş. oysaki faydalı ağaçlardandır. ilaç yapımında kullanılır , yemeklere sos olarak kullanılır , müzik aleti yapımında kullanılır , okçulukta kullanılan yay ardıçtan yapılır , oltu taşı ardıç ağacının fosilinden oluşur. orman yangınlarına karşı dirençlidir. az su ile kurak ortamlarda yaşayabilir.
bilgilerinize :)

10 Haziran 2013 Pazartesi

sevgilim:***

bizim burada birisi var tanıdığım 14 yıllık eşine hala nişanlım diye hitap ediyor. bu benim hoşuma gitti , ilgimi çekti. çünkü etrafınızda sizde görüyorsunuzdur telefonu ''hee ne oldu'' diye açıp ''hadi kapa'' diyenleri eşlerine karşı.
meraktan sordum niye nişanlım diyorsun ?
en güzel günlerimizdi nişanlılık günleri o günleri hatırlatmak , yaşamak için bende öyle diyorum . böylece sevgimiz hep yenileniyor dedi.
güzel bir düşünce :)
ve eminimki işe yarıyor :)

bu düşünce kafama öyle yerleşmiş olucakki
seneler geçsede hep sevgilim kalıcaksın sevdiğim :*


6 Haziran 2013 Perşembe

argan yağı mucizesi :)))

bu ara kafayı taktığım şey argan yağı :)
saçıma otacının argan saç bakım yağını kullanıyorum. biraz çekinerek aldım acaba saçıma nasıl bir etkisi olur diye sonra markasına güvendim ve aldım. gerçekten memnun kaldım. saçları harika parlak yapıyor ve tarak sanki saçında akıp gidiyor. haftada 2 kere uygulamaya karar verdim bu ürünü. saçta en az 1 saat bekletiyorsun ben dün gece saçlarımı sardım ve yattım yani 8 saat saçımda kaldı ve sabah yıkadığımda yumuşacıktı :)
bu ürünün devam ürünlerinide en kısa zamanda alıyorum saç maskesi ve saş serumu var argan yağlı bunlarda kesin süper ürünlerdir.
herkese şiddetle tavsiye edilir...


birde yüzüme argan yağı sürüyorum. botalife bunuda eczanemden aldım güvenli bir markadır. avucuma azcık döküyorum ilk önce elimde ovalayarak ısıtıyorum ve sonra yüzüme sürüyorum geceleri yatmadan önce.
2 günde bir uyguluyorum. sabahları uyandığınızda yüzünüzde yumuşacık oluyor. üstelik kırışıklarında oluşmasını engelliyormuş :) üstelik sigaranın yüze verdiği tahribatı engeller :)
bebeksi bir yüz kim istemezki :)

bunlarada bakın :)

link